Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde
emekli polis Sinan Danışmazın
yaşadığı olay, tam bir trajikomik film konusuydu...
Danışmazın iddialarından
onun hastanede bir darbe girişiminde bulunduğu anlaşılıyordu...
Psikolojik sorunları nedeniyle
hastaneye yatan Sinan Danışmaz,
bir süre sonra hastaların ağabeyi olmuştu...
Kimi Trabzon, kimi Ordu, kimi de Sinoptan gelmişti...
Arkadaşları onu adeta bir kurtarıcı gibi
görüyordu...
Sinan abinin dedikleri emir gibiydi...
Tabii ki sigara ve çaylar da Sinan abimizdendi...
Hastaların bulaşık ve temizlik işlerine yardım etmelerine epeydir kafa takıyordu. Bir gün koğuşta, kısa devre yapmış kablo gibi çakmıştı. Olur mu böyle şey? diye
bağırdığında, bütün hastalar koro halinde, Olmaazz abi diye
bağırmıştı...
Bu görev sizin değil diyerek ilk işareti verdi Sinan abi...
Hastalar onun gözünün içine bakıyordu...
Ve tarihte ilk silahsız darbe girişimi başlıyordu. Hastalar artık
personele yardıma gitmiyor, Yasalarda bu yok
diye çıkışıyorlardı...
Personelden biri, Bunlar delirdi mi ne? diyecek oldu;
hastalar hep birlikte, İşinize gelmedi mi deli
diyerek tepki gösterdi...
Bu hastalara bir hal olmuştu...
Yoksa ilaçlarını zamanında almıyorlar mıydı?..
Kübada, Bolivyada sömürüye karşı
savaşan Che Guevara dağlarda,
Sinan abi ise hastane koridorlarındaydı...
Hastanedeki sömürü düzeni
son bulmalıydı...
Bütün hastalar,
Sinan abinin gözünün içine bakıyordu ama
karşı devrimciler onun gözünün yaşına bakmadı...
Dünyanın her yerinde
düzeni bozan cezalandırılırdı...
Arada bir fark vardı...
Ondan öncekileri içeri,
Sinan abiyi dışarı attılar...
O şimdi aramızda...