İleride olabilecekleri sezebilme yetisi bulunmayan
bazı siyasetçilerin kifayetsizliklerini gördükçe,12 Eylülün
değerleri yok edişine daha çok öfkeleniyorum...
Elbette o dönemin siyasetçisi
çok masum değildi; bunu tartışmıyorum...
Bugünlerde belden aşağıya düşen
siyaset söylemine baktıkça,
o günleri mumla arıyor insan...
Seviye, irtifa kaybediyor siyaset!..
Ciddi tartışmaları sulandırıp, TVleri kadınlar hamamına çeviren hızlandırılmış eğitim mezunu siyasetçilerin görüntüsü
güven vermiyor...
Siyasetin mektebi yoktur...
Yıllar içinde öğrenir ya da öğretirler adama...
30 Ağustos Zafer Bayramı ve TSK Günü
nedeniyle bir tespit yapmak istedim...
Yoğun eleştirilerin odağında bulunan ve yıpratılmaya çalışılanTSK, bugünkü ortamın hazırlanmasında
pay sahibidir...
12 Eylülde partileri kapatıp,suni oluşumlarla
hormonlu siyasetçilerin yetişmesine
kim vesile oldu?..
Demokrasinin ellerine kelepçe vurmak
kime ne kazandırdı?..
İçim daralıyor ya neyse...
Bugün; Mustafa Kemalin Sincanlı Ovasından Dumlupınara kadar bütün yolların stratejik noktası olan
Çiğiltepeyi düşmandan temizlemesini istediği
Albay Reşat Beyin öyküsünü dinlemek istiyorum...
Hani o 27 Ağustos 1922 sabahı, Atatürke telefonda, Yarım saat içinde tepeyi alacağım diye söz verdiği halde
45 dakika gecikmeyle bunu başarmayı
gururuna yediremeyip intihar eden Albay Reşatı...
Ne dandik muhtıralar ne de darbe
yapacağı iddia edildiği için yargılanan emekli paşalar...
Benim meselem; Albay Reşatın söz vermeyi namus
kabul eden karakterini anıtlaştırıp;bu milletin her bireyinin onurla
yaşama coşkusunu taze tutabilmektir...
30 Ağustos Zafer Bayramı ve TSK Günü
kutlu olsun!..