Değerli okurlarım, bu hafta sizlere ünlü tiyatro yazarı olan Shakespeare'in trajedi türünde yazmış olduğu eseri olan Othello'dan adını almış olan bir sendromdan bahsedeceğim. Oyunun içeriğinden kısaca bahsedecek olursak, Othello aşırı kıskançlıktan dolayı eşinin kendisini aldattığını düşünür ve bu sebepten dolayı hem eşini hem de kendini öldürür. Eşinin kendisine olan sadakatsizliğine dair kurduğu düşünceler onu ciddi derecede kıskanmaya itmiştir. Bu noktada patolojik olmasının nedeni ise hem kendine hem de eşine zarar verecek boyutta olmasıdır. Peki, kıskançlık normal bir duygu mudur? İnsan sevdiğini kıskanır mı? Kıskançlık doğuştan gelen doğal bir duygudur ve her duyguda olduğu gibi kişinin kendini koruması adına gereklidir. Ancak sağlıklı olan bir birey duygularını kontrol altına alabileceği gibi kıskançlık duygusunu da kontrol altına alabilir. Kişi sevdiği için kıskanmaktansa sahip olduklarını kaybedip başarısız olma duygusundan kaynaklı olarak kıskanır. Bu noktada önemli olan bir kişiye sahip olmak ile kıskanmak arasındaki farkı ayırt edebilmektir. Sahip olunan insanın duygularıdır ve kaybetme korkusundan doğan sonuç ise kıskançlıktır. Kıskançlıktan kaynaklı kişinin özgürlüğünün kısıtlanması ve kendine ait olan yaşam alanına müdahalenin artması ilişkinin olumsuz yönde etkilenmesine neden olur.
Eğer ilişkinizde partneriniz günlük yaşantınızı etkiliyorsa, gün boyunca kıskançlığından kaynaklı bir sürü senaryo üretiyorsa ve bu senaryolara inanarak tavır takınıyorsa, telefonunuzu sürekli kontrol ediyorsa, sizi takip edip başkalarına ettiriyorsa, telefonunuza takip uygulamaları indirip sizi kontrol ediyorsa, her dışarı çıkmanızı sorun haline getiriyorsa patolojik derecede olduğunu söyleyebiliriz. Bu tip durumlar zamanla kişiye psikolojik zarar verdiği gibi fiziksel zarara da sebep olabilir. Bu noktada bir uzmandan yardım almak kesinlikle gereklidir.
Kıskançlık sadece birilerine karşı duyulan bir duygu mudur? Hayır. Kıskançlık, başkalarının hayatını, kariyerini, mutluluklarını kıskanmakta olabilir. Bu noktada kişi kontrol edemediği derecede imrenme noktasındaysa yine patolojik durumda olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda da mutlaka destek almak gereklidir. Bu destek hem psikiyatrist hem de psikolog tarafından takip edilmelidir. Destek alınmadığı takdirde fiziksel zarar görebilme olasılığı daha çok artacaktır. Tedavide patolojik derecede kıskançlığı olan kişinin farkındalığını arttırmak, gerçekliği görebilmesini ve düşünce yapısını değiştirebilmesi amaçlanmalıdır. Psikolog olarak sizlere şunu söyleyebilirim; eğer bu gibi durumlar ilişkinizde varsa 'beni sevdiğinden yapıyor' gibi düşünmemeniz. Seven insan sevdiğini kıskandığı için şiddet göstermez, özgürlüğünü kısıtlamaz ve kendi kurallarını kabul ettirmeye çalışmaz. İlişkide kişiler birbirlerini olduğu gibi kabullenip ilişkiyi bu şekilde sürdürmelidir eğer ki kabullenilmiyorsa ilişkiyi sonlandırmak en sağlıklısı olacaktır. Unutmamak gerekir ki bu denli kıskançlık kişinin gitmesini daha çok teşvik edecektir. Gitmek isteyen kişi elbet bir gün zaten gidecektir sadece süresi değişebilir. Baskı içerisinde yürütülen ilişki ne kadar sağlıklı gidebilir, orası muamma… Hepimize mutlu günler dilerim…
