n Bonnie Bee diyor ki;
nn ‘… Bir çocuk dudağıyla
nn Yanakta bir sıcaklık
nn Yalnız güzellik değil
nn Sevgi özgürlük ister…’
nn İ. AKKAYA
nn Öğr.Gör.Yasemin Şimşek ([email protected])
nn
n nn
nn PEKİ AŞK NEYDİ?..
nn
nn Güzel bir hafta sonu tebessümüyle ‘merhaba dostlar’…
nn Müzik dinliyorum…
nn Zaman ilerliyor ya ben de eski tatlara daha bir sıkı sarılıyorum.
nn Sıradaki şarkı ‘Küçük Bir Aşk Masalı‘…
nn Özdemir Erdoğan, şarkıyı 1985 te Sezen Aksu ile birlikte seslendirmiş.
nn Meğerse bir keman hocası ile genç öğrencisinin aşkını anlatan bu şarkı yüzünden Erdoğan, ailelerin tepkisini almış hatta bu yüzden servetini bile kaybetmiş.
nn Şarkı belki küçük bir aşk masalından bahsediyor ama eminim dinleyen herkesin kendinden bir parça bulduğu, aynı diyarlarda gezindiği, keyif alarak dinlediği bir şarkı, değil mi?
nn
nn Ve işte:
nn
nn Deliler gibi seviyorum bak (geçer bunlar),
nn Sana söz ömür boyu sürecek (hayal bunlar)
nn Ne hayal ne düş ne de yalan yok.
nn Bizim bizim gelecek.
n n Ne olur bir an unutup kalsak
n Ne olur biraz rüyaya dalsak
n Ne olur gerçek olsa masallar
n Ya da biz masal olsak
n
nn
nn Öğretmen ve öğrencisi… usta ile çırak… öğreten ve öğrenen arasında alevlenen aşk!..
nn Hep ilginç gelmiştir bana…
nn Genç bedenlerin ve ruhların, en hareketli, en yoğun dönemlerinde, karşı cinsten öğreticilerine tutkuyla bağlanmaları…
nn Bir çok sebebi vardır mutlaka, lakin, ben böylesine aşklarda ‘emeğin’ önemli rol oynadığını düşünmüşümdür hep…
nn Karışınızda, sizden yaşça büyük, deneyimli kişiden aktarılan bilgilerle donatılırken, yeni bir kimliğe de bürünürsünüz aslında…
nn Her iki insan arasındaki emek yoğun ilişki, genç olanda kendisini zamanla hayranlığa bırakıverir kimi zaman…
nn Hocanızın emeği sizi dönüştürürken sizde bir hayranlık, kimi zaman ise tutku uyandırır…
nn Bilemiyorum ama hep böyle düşünmüşümdür bu tarz ilişkileri…
nn
nn
nn
nn Unutulmaz filmimizin unutulmaz Sultanı’nın söylediği gibi…
nn ‘…Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu, sevgi emekti!..’
nn …Elveda asya, elveda selvi boylum al yazmalım, elveda..
nn Bitmemiş türküm benim…
nn
nn Peki aşk neydi?..
nn Onu da siz cevaplayın…
nn
nn
nn
nn BÜLENT ERSOY VE DİNOZOR İSKELETİ!..
nn
nn Bu hafta da vedamızı ederken…
nn
nn Geçtiğimiz hafta bir hayli keyifli iftar yemeği geçiren Bülent Ersoy’un sarı çantası, masaya damgasını vururken, bilim insanları da ABD’nin Utah eyaletinde harıl harıl çalışmış, yaptıkları kazılarda yeni bir dinozor türünün iskeletine ulaşmışlardı.
nn Bunlar olurken bir yandan da şirin kentimiz Samsun’da adı Farsça olan, Farsça yani ‘aşkın, edebiyatın dili’ olan lisan-ı Farisi’de ‘Dünyanın yarısı’ anlamına gelen Nisf-e Cihan adlı kafede Türk ve İran mutfağına ait lezzetler tadılmış, bir yandan da ‘aynı dili konuşanların değil aynı duyguları konuşanların’ buluşması yaşanmıştı.
nn Bu özel ve güzel günde birlikte olmaktan keyif aldığım bütün dostlarımıza sonsuz teşekkürler.
nn Bizler, Nisf-e Cihan ailesi ve dostları, aynı dili, aynı dini, aynı coğrafyayı paylaşarak değil, aynı duyguları paylaşarak anlaşıyoruz.
nn (Voswos dostlarına selam olsun…)
nn Khoda Hafez, Khoda Negahdar…
nn
nn
nn
nn
nn
n