Bilindiği üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 10.12.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7153 sayılı Kanun'la 2872 sayılı Çevre Kanunu'na eklenen ,
(h) bendi ile: ' Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve giderilmesi için uyulması zorunlu
standartlar ile vergi, harç, katılma payı, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve temiz teknolojilerin teşviki, geri kazanım katılım payı, plastik poşet ve plastik ambalaj kullanımının azaltılması, depozito uygulaması, emisyon ücreti, kirletme bedeli ve kirliliğin önlenmesine yönelik teminat alınması ve karbon ticareti gibi piyasaya dayalı mekanizmalar ile ekonomik araçlar ve teşvikler kullanılır. Bu hususlara ilişkin idari ve teknik usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir. 'Ek madde 11 ile ' geri kazanım katılım payı ki bu pay tutarı 15 kuruş/adet olarak belirlenmiştir. '
Ek madde 13 ile ' plastik poşet ücreti, asgari 25 kuruş/adet ' hükümleri yürürlüğe girmiştir.
Yasa da yer alan düzenlemeye göre: Poşet Beyannamesi, takip eden ayın 15'ine kadar beyan edilecek ve beyanı izleyen ikinci ayın son gününe kadar ödenecek. Ancak gerek mükellefiyeti gerekse beyan ve ödemelerin yapılabilmesi noktasında ortaya çıkan belirsizlik ve kavram kargaşası nedeniyle yapılan düzenleme ile Poşet Beyannamesi verme süresi 24 Nisan 2019 tarihine ertelendi.
Ancak Yasanın akla ziyan cezai hükümleri yayımı tarihinden itibaren gündemden hiç düşmedi ve düşecek gibi de durmuyor.
Poşet beyannamesinin mükellefi başkaları olmakla birlikte, stresini çeken angaryasını yüklenen kesim hiç kuşkusuz Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerdir. İnanın mükelleflerin çok önemli bir bölümü halen ne poşet beyannamesinden ve ne de akla ziyan ceza miktarından haberdar bile değil.
Şu cezayı bir hatırlayalım isterseniz.
1. Öncelikle, plastik poşet satıcılarının, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen 25 Kuruşun altında bir ücretle poşeti satmaları yasaklanmıştır.
2- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı görevlileri yapılacak izleme, kontroller ve/veya denetimler sırasında; Bildirim ve beyan yükümlülüğünü zamanında ve/veya tam olarak yerine getirmediği tespit edilenlere 2872 sayılı Kanunun 20'nci maddesinin (g) bendi uyarınca 2019 yılında 18.037.-TL idarî para cezası, 2872 sayılı Kanunun 20'nci maddesinin (z) bendi uyarınca 2872 sayılı Kanunun ek 11 inci maddesine aykırı olarak geri kazanım katılım payını ödemediği tespit edilenlere katılım payı tutarının %20 fazlası idari para cezası, plastik poşetleri ücretsiz verdiği, promosyona ve/veya kampanyaya tabi tuttuğu tespit edilenlere 2872 sayılı Kanunun 20'nci maddesinin (z) bendinin (bb) alt bendi uyarınca depo alanı hariç kapalı satış alanının her metrekaresi için 10.-TL idari para cezası uygulanır. Beyan edilmediğinin veya eksik beyan edildiğinin tespiti durumunda, beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen katılma payının bir ay içinde ödenmesi gerektiği ilgiliye tebliğ edilecek,
Süresinde beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen katılma payının beyan edilmesi gereken son günden, ödendiği tarihe kadar geçen süre için gecikme zammı oranında faiz uygulanacaktır.
Hakkını teslim etmek lazım !.. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ceza uygulamasında Hazine ve Maliye Bakanlığını bile geride bırakmış durumda. Katılım payı 15 kuruş/adet, satış bedeli 25 kuruş/adet olan poşet beyannamesini tarafınıza yapılmış olan tebligata rağmen unutup vermediniz, hadi bakalım buyurun ödeyin cezasını tamı tamına 18.037.- TL.
Mükellef ben anlamam mali müşavirim bilir diyecek, zaten angaryalardan başını kaldıramayan stres küpü mali müşavirler de haklı olarak bu beyanın sorumlusu ben değilim, benim görevim dışında bir işlemdir diyecekler. Bilinmelidir ki bu ceza miktarı tahsili mümkün olmayan bir tutardır ve yıkıcı sonuçlar yaratacaktır.
Özetle demem odur ki, Yasa ile getirilmiş bir uygulamanın kuşkusuz yaptırımı da olur, olmalıdır da. Ancak böyle bir ceza miktarını kim hesaplayıp Yasa metnine koydurmuşsa aşk olsun vallaha.
Daha mükellefinin tarifinin bile doğru dürüst yapılamadığı ve nereye, ne zamana kadar sürdürülebileceği bile tartışılır bir uygulamaya bu denli anormal şekilde orantısız ceza olmaz, olmamalıdır.
Çok büyük mağduriyetlere yol açacak ve mükellefle idare arasında hukuki sorunlar yaratacak bu anormal durumun düzeltilmesi ve tarafların rahatlatılması gerekmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız yetkililerinin dikkatlerine arz ederiz.