Geçen pazar gecesini hiç unutmayacağım...
Cenaze evi ile düğün evi yan yanaydı...
Bir yerde, Diyarbakırsporu yenmesine rağmen küme düşen Samsunspor; diğer yerde şampiyonluğu kutlayan Galatasaraylı Samsunlular...
Silahlar patlıyor, konvoylar düzenleniyor...
Büyük bir coşku var...
Hiç kimsenin aklına aynı gün, bu şehrin matemi olduğu gelmiyor...
Samsun niye böyle?..
Aynı şey Trabzonda olur muydu?..
Fark burada aslında...
Duyguda...
Bu şehirde doğmak değildir, Samsunlu olmak...
Samsunlu olmak; bu şehri sevmek ve bu şehre bir vefa borcunun olduğunu bilmektir...
Sıkıntıları ve sevinçleri paylaşmaktır...
Ve bu şehre saygı duymaktır...
Bu sitemim yeni değil...
Rahmetli Hasbi Menteşoğlunun başkanlığını yaptığı dönemde, haftalardır liderliği sürdüren Samsunsporun, Fenerbahçe ile maçı vardı...
Fenerbahçe Yafeya Otelde kalıyor, Samsunspor ise Vidinli Otelde...
Yafeya Otelin önü ana-baba günü...
Vidinli Otelin önünde bir tek Kırmızı-Beyazlı bayrak yok...
Lider Samsunspor sanki misafir takımdı...
Öyle üzülmüştüm ki, isyan ettim adeta...
Bu tepkimi çeşitli gazetelerde, tv sohbetlerinde de dile getirmiştim...
Değişen bir şey yok!..
Aksine durum kötüye gidiyor...
Lafla Samsunluluk olmuyor...
Hiç kimseyi Samsunlu olmaya zorlayamam!..
Ancak, yaşadığı şehre saygı duymayanları uyarmak hakkım!..
Hiç olmazsa, bizi rahatsız etmeyin!..