(Cemalettin Etli Kavaklıgil, telefonda konuşmasını sürdürüyordu. Öğrenci arkadaşlarım can kulağı ile dinliyordu… Naçizane bendeniz de…)
'O yıllarda bende uyku yok!
Nerede ise aile düzenim çatırdayacak!
Tiyatronun zorlukları omzumda.
İçimizde bunu bilen de var bilemeyen de.
Oda Tiyatrosu için bir banka, koltukları verme sözü verdi. Ulusoy Şirketi 'otomatik açılır kapanır perde' benden dedi. Zafer Sineması sahibi Osman Bakan, oyunun başlama saatini belirten gong işini üstlendi. Dekoratör Vedat Çelik'in de üstün çabaları ile 120 kişilik salon oyunlara hazır duruma getirildi.
Oda Tiyatrosu'nun ilk oyununu belirleme çalışmalarımız başladı.
İyi bir tiyatro oyunu arıyoruz..
Çok iyi olmalı hem de!
Sonra büyük bir oyun seçtik. Üç perdelik. Hepiniz biliyorsunuzdur. Cevat Fehmi Başkut'un 'Buzlar Çözülmeden' oyununa karar verildi.
Rolleri ben hakkını vere vere paylaştırıyorum.
Provalar başladı.
Fakat, kız oyuncular yok!
Duyurular yapıyoruz, kız oyuncu çıkmıyor.
Bir yeğenim vardı. Provalar aksamasın diye geçici olarak onu getiriyorum.
Derken bir gün Öğretmenler Derneği'nde Ziya Özova adlı çok kibar, kültürlü bir kişi ile karşılaşıyorum. Güzel de keman ustası.
Ziya Bey, Ordu'dan Samsun'a yeni gelip yerleşmiş.
Bir ara söz tiyatrodan açıldı.
'Benim bir kızım var. Ordu'daki tiyatroda hem oyuncu, hem yönetmen. Belediye Başkanı bir iş verirse, ben de kızım Gülçin Özova'yı (Gülçin Üstantaş-Özova Tiyatro Bölümümüzün simge hocalarındandır…) Oda Tiyatrosu'nun hizmetine vermeye gönüllüyüm.' dedi.
Başkan Beyle görüşüldü. Bu arada Dilek adlı bir kız oyuncu daha çıktı. Gülçin Hanım belediyede. Dilek Hanım Devlet Su İşleri Dairesi'nde işe girdi.
Ziya Beyi(Ziya ÖZOVA) Oda Tiyatrosu'nun başına getirerek; provaları hızlandırılıp, 1 Ekim 1965'te perdeleri halka açtık. Oyun haftada üç gün kapalı gişe oynuyor.
Herkes mutlu…
Ankara'da ODTÜ'nün Tiyatro Şenliği düzenlediğini gazeteden okuyunca, tiyatro yarışmalarına katılarak birincilik ödülü kazandık.
Ferdi Akarnur'a ayrıca üstün başarı ödülü verildi.
Ortadoğu Şenliği'nde elde edilen parlak başarı, bazı siyasi işadamlarının iştahını kabarttı. Öğretmenleri kabaca Oda Tiyatrosu'ndan dışladılar. Oda Tiyatrosu'ndan ayrılmadan önce köye yönelik Cahit Atay'ın orman köylüsünün, toprak sorunlarını dile getiren tek perdelik 'Ormanda' oyunu oldu. Bu oyunla Kavak Sıralı Köyü'ne gidildi.
Biz öğretmenler Oda Tiyatrosundan buzlar çözülüp ayrılınca, 19 Mayıs Tiyatrosu adı altında yeni bir topluluk kurduk. Talip Apaydın'ın BİR YOL oyunu ile sanatımızı sürdürdük… İki de kız oyuncumuz vardı. Tiyatronun geliri giderlerimizi karşılamıyordu. Çok zor durumda idik.
Bazen gerekli parayı hiç kimseye sezdirmeden öğretmen aylığımdan ödeme yapardım.
Ne hazindir ki, Halk Eğitim Merkezi binası tiyatro sezonu dışında yandı!
Bizim tiyatro da kapandı.
Sonuç olarak sevgili gençler; Samsun'da 7.Bölge Tiyatro Kulübü, Oda Tiyatrosu ve 19 Mayıs Tiyatrosu'nun kurulmasında öncülük ettim. Sizler çok daha iyilerini başarırsınız. Bu inançtayım… Sizlere ve hocanıza teşekkür ediyor, iyi dersler diliyorum…'
(Sınıfta alkış sesleri… )
(Değerli hocamız Cemalettin Etli Kavaklıgil öğrencilerimiz tarafından alkışlanıyor.)
'Sağ olun var olun gençler…' diyor.
-Çok teşekkür ediyorum Cemalettin Bey Hocam.-diyorum.
Görüşmek üzere…