n Samsunspor’un geleceğine dair yazıların ve yorumların medyada yer almasını sizler de benim gibi özlemişsinizdir mutlaka…
n Durum durağan olunca yazılıp çizilenlerin de geçmişe dair olması kaçınılmaz oluyor.
n Tıka basa dolu kongre salonunun yarattığı coşku…
n Ateşli konuşmaların etkileri…
n Samsunspor’un geleceğine dair planların verdiği heyecan…
n Bu sütunda aslında bu ve benzeri şeyler yazılmalıydı ancak durum ortada…
n Salon boş, başkan adayı veya adayları yok! Sahipsiz Samsunspor ‘gemisinin’ karaya oturmak üzere olduğunu düşündüren daha birçok şey…
n Ve tabii sezon ortalarındayken bugüne ilişkin öngörümüzün hayata geçtiğini görmenin dayanılmaz acısı...
n Samsunspor’un Bank Asya’ya dümen kırdığında bir alt lige düşeceğinden çok, sahipsiz kalma ihtimalinden korkmuştum/korkmuştuk. Çünkü yapılan yüksek maliyetli ve gereksiz transferler, Türkiye futbolundan habersiz pahalı bir hoca vs. ile Samsunspor’u bekleyen mali yükün ağır olacağı bilinmekteydi. Yine aynı şekilde başarıyı omuzlamak için sıraya girenlerin başarısızlıkta ortadan kaybolacaklarını da biliyorduk. Şimdi korkularımızla yüzleşiyoruz.
n Taraftarı bir kenara bırakalım, Samsunspor’u biraz olsun takip eden herhangi birine “Bu durumun sorumlusu kim?” diye bir soru yöneltilmiş olsa alacağınız yanıt ne olurdu? Bence tek bir isimle açıklardı durumu… Kazım Yılmaz… Aslında Kazım Yılmaz ile ilgili yazacaklarım istifa etmesiyle tükenmişti ancak kendisine yapılan haksız(!) eleştirilere yanıt verdiği ilanla Sayın Yılmaz tekrar gündeme geldi.
n Tekrar tekrar yazdım Kazım Yılmaz’ın iyi niyetinden hiç kuşku duymadım. Samsunspor adına oldukça büyük fedakârlıklar yaptığını da düşünüyorum. Samsunspor’un başına geçtiğinde oldukça heyecanlıydı. Seçildiği ilk gün gözlerindeki heyecanı anımsayın! Nasıl başarıya ‘aç’ bakışları vardı! Samsunspor’un ligde iyi yerlere geleceğine dair umutlandık sayesinde! Nasıl umutlanmayalım ki? Birinci sezon ilk altıya girecek, daha sonra şampiyonluğa oynayacak takım oluşturulacağı haberleri vardı her yerde!
n Sayın Yılmaz’ın yaptığı açıklamadan yola çıkarak yapılanları isimlendirmeye çalışalım… Para için sıraya girdiğini söyledikleri; fırsatçılar ve kan emiciler… Geçmişten bugüne gelen bilinen ve bilinmeyen borçlar; Samsunspor’un gerçekleri… Borçların ödenmesi veya yapılandırılması, hesapların şeffaf hale getirilmesi; Yılmaz’ın hanesine yazılması gereken önemli bir “başarı”… ‘Samsunspor ortak paydamızdır’ tanımlaması; unutulmaması gereken mutlak doğru… Peki, Süper Lig’den alınan takımın Bank Asya’ya düşürülmesine ve sahipsiz bırakılmasına ne ad verilmeli?
n Başarısızlık mı? İş bilmezlik mi? Acemilik mi? Beceriksizlik mi? İnanın Sayın Yılmaz; şayet takımı sahipsiz bırakmasaydınız büyük Samsunspor taraftarı, bunların hiçbirine itibar etmezdi. Sonuna kadar arkanızda olurdu ki bunun örneklerini çokça gördünüz. Siz “Her türlü bedeli ödemeye hazırım” diyerek taraftara güven vermiştiniz ancak ‘savaşmak’ yerine ‘fırsatçıya’ teslim olmayı seçtiniz. “Değil Bank Asya’ya 3’üncü Lig e de düşse Samsunspor’u aldığım Süper Lig e çıkarmadan bırakmam” sözünüzü unuttunuz.
n Açıklamalarınızın doğruyu yansıttığını düşünmekle birlikte, unutmayınız ki Sayın Yılmaz; “İnsanlar sizin hangi dalgalarla boğuştuğunuzla değil gemiyi sağ salim limana getirmenizle ilgilenir” Samsunspor ‘gemisi’ limana sağ salim getirilememiştir. Ayrıca ‘kaptansız’ bırakılmış ve kaderine terk edilmiştir. Kaptanın; yorgun olduğunu söyleyerek karaya oturma ihtimali olan gemiyi terk etmesi ne kadar doğruysa sizin de Samsunspor’u kaderine terk etmeniz o kadar doğrudur.
n Ve biliniz ki şayet Samsunspor’u aldığınız Süper Lig e çıkararak bırakmış olsaydınız açıklamalarınız daha anlamlı olacak, Kazım Yılmaz adı daha bir saygıyla anılacaktı.

n
order abortion pill redirect where can i buy abortion pills