Merhamet ederken bile seçici olan toplumlarda şiddeti önlemek elbette kabil değil.
Zaten doğamızda kötü genler hep var. Allahtan ola ki bir de oto kontrol mekanizması diye bir olguya sahip insanoğlu. Şiddet çok göreceli bir kavram.
Ancak ülkemizdeki şiddet gösterileri nedense çocuk ve hayvan üzerine odaklandı.
Bunun izahı bana düşmez elbet. Sosyal bilimciler düşünsün.
Ancak ben de gördüğüm ve duyduğumu yazmakla görevliyim.
Aşağıda kronolojik bir sıralama ile yazdığım olayların hepsi gerçek.
14 Haziran Kadıköy de gece adlı köpeğe tecavüz.
15 Haziran Lapseki de üç gebe inek kurşunlanarak öldürüldü.
16 Haziran Zonguldak'ta boynuna ip geçirilmiş bir köpek ölüsü sahile vurdu.
17 Haziran asitle bir yavru köpeğin ayağı eritildi. Sakarya da beş yavru köpek zehirlendi. Yine aynı gün Kadıköy de bir apt. girişinde oturan bir köpeği dakikalarca dövdü adamın biri.
18 Haziran Fatih'te bir yavru kedinin derisi yüzülmüş bulundu.
19 Haziran Eyüp'te üç aylık yavru kedi tecavüz sonucu iç organları parçalanarak can verdi.
20 Haziran da Bursa'da kaldırıma bırakılmış dört ayağı kesik bir yavru kedi bulundu.
Sapanca da dört ayağı ve kuyruğu kesik köpek bulundu.
Bodrum Torba da bu kez ayakları kesilmiş kediler bulundu.
Yine Bodrum Torba da köpekleri zehirlediler aynı tarihte.
Bu olayların yüzlercesini daha ekleyebilirim buraya.
Ancak son sekiz yılda yok olan 100 bin çocuğu yazdığımda durumun vahameti açıkça ortada. Anlatabilinir , anlaşabilinir gibi değil.
Kadın cinayetleri ise acı ve ayrı bir gösterge.
Ne oluyoruz. Bu gidiş nereye . Ne oldu bize ?
Elbette bütün dünyada şiddet var. Salt bizde değil.
Ancak gitgide artan, artıkça taşan bir fasit çemberin içine sıkıştık kaldık.
Suçlama , cezalandırma gibi yöntemlerle bu travmatik oluşumlardan kurtulacağımızı sanmıyorum.
Bir çok faktör bir araya gelmeli ki bir çıkış yolu bulunsun.
Önce eğitim. Anneler iyi eğitilecek. Sonrasında anneler iyi eğitecek.
Okullarda eğitime ağırlık verecek. Cinsellik tabulaştırılmayacak.
Hastalıklı bireyler klinik tedavi görecek.
Toplumun tüm zayıf halkaları korunacak , kollanacak.
Spor ,sanat , sinema ,okuma tiyatro müzik.. Ast olacak.
Yalnızca anneler mi ? Aileler de eğitilecek.
Yani kısaca medeniyet neyi gerektiriyorsa hayata geçirilecek.
Ve ... En önemlisi de sevgi.
Seveceğiz... İçinde yaşadığımız toplum ve topluluğu seveceğiz..
Sevgi ekeceğiz. Fırtına ve şiddet biçmemek için seveceğiz. Sevdireceğiz.
Tüm kötülük ve şiddetin altında mutlaka bir kötülük yatar.
Dövmek , öldürmek , idam etmek , hapis cezası , hadım etmek çözüm değil.
Bunlarla sonuca gidilseydi eğer , çağlar boyu yapılan savaşlarda dünyada kötü kalmazdı. Her şey müreffeh olurdu.
Şiddetsiz bir toplum için iyilik , sevgi , eğitim sanat ,merhamet , terapi , tedavi vs.
Kısaca şiddetsiz bir toplum için medeniyet gereklidir.
BU SICAK YAZ GÜNLERİNDE SOKAĞINIZIN KÖŞESİNDE BİR KEDİNİN AÇ VE SUSUZ YATMASI SİZİ RAHATSIZ ETMİYOR MU ? SOKAK HAYVANLARI İÇİN KAPINIZIN ÖNÜNE BİR KAP SU VE MAMA KOYUNUZ LÜTFEN