Rahmetli Mehmet Çebi’nin hayali idi.
Samsun TSO Başkanı olarak kapıları aşındırmıştı.
Olmamıştı.
DYP’den milletvekili seçilince, ‘Bu kez tamam’ demişti.
Sadece proje hazırlatabilmişti.
O proje, halen tozlu raflarda.
Sonrasında her iktidar döneminde hemen hemen her yıl dillendirildi.
2002 yılından bu yana da her yıl Samsun-Ankara hızlı tren hattı temcit pilavı gibi önümüze konuluyor.
Heyecan verilmek isteniyor.
Ötesi yok.
Şimdi yine gündemde.
Gündeme getiren Karadeniz’deki TSO ve Ticaret Borsası başkanları.
Bu kez olur mu dersiniz.
Mümkün değil.
2023 sonrası belki.
Belki diyorum, zira geçen yıl Samsun-Ankara hızlı tren projesi ile ilgili tartışmalara 2030 yılı denilerek nokta konulmuştu.
Öne çekilemez mi?
TSO ve Ticaret Borsası başkanlarının yapmak istediği de bu olsa gerek.
Elele verirlerse.
Dayatırlarsa.
‘Yeter artık’ diyebilirlerse.
40 yıllık bir tartışma olduğu beyinlere yerleştirilebilinirse, belki.
Günün koşullarında zor da değil.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk’ün emriyle demiryoluna verilen önem bugün verilebilse olur.
Övünülecek büyüklükte de değil.
Kazma-kürekle demiryolu döşeyenler bir hatırlanabilse, bu günün tekniği ile anında kolları sıvamak işten değil.
Yapmak için vizyon gerek.
Kararlılık gerek.
Önemini bilmek gerek.
Hesap-kitap bilmek gerek.
Demiryolu önemini kavramak gerek.
Günümüzde bu var mı?
İddiada var.
İcraata gelince yok.
Her neyse; Samsun-Ankara Hızlı Tren hattı yine konuşuluyor.
İsteniyor.
Tozlu raflardaki proje çıkarılıp geçmişte ne yapılmak istenmiş, bakılır mı?
Bilemem.
Bilebildiğim geçen yıl ki tartışmalara nasıl nokta konulduysa tekrarlanacağı.
Haydi hayırlısı.