n
n n İnsanı sevmeyen fesatların Allah a inancında şüphe vardır...
n n Onlar, yalan ve iftiralarla insanların namus ve haysiyetleriyle oynayıp;
n n kara çalmaya kalkışan bir büyük günahın sahipleridir...
n n Çünkü onlar kul hakkı yiyenlerdir...
n n Bu günahın affı; bir tek hakkı yenilen kulun elindedir...
n n Mevzu çok uzun...
n n En iyisi Anıl Ege nin bugünkü Tövbe öyküsünü okumak ve ders çıkarmak...
n n
n n * * *
n n İlçe meydanındaki çay ocağında, karşısındaki gence
n n nasihat eden Derviş Kamil Efendi, yoldan geçen tanıdıkların
n n kafalarını çevirip, selam vermeden geçmelerine bir anlam verememişti...
n n Bir hata mı yaptım? diye kendi kendine söylendi ama
n n yine de kulağı gencin anlattıklarındaydı...
n n Uzun yıllar İstanbul da kalan daha sonra da memleketine dönen bu genç,
n n namus meselesinden cezaevine düşmüş, 5 yıl hapis yattıktan sonra aftan çıkmıştı...
n n Adı memlekette katil Adem di...
n n Derviş Kamil, kendisine selam verilmeyişinin nedenini biliyordu...
n n Adem, sevdiği kıza iftira atan adamın dilini kesmişti...
n n Cezaevindeyken de o kız başkasıyla evlenmişti...
n n Adem delikanlı çocuktu. Ona tetikçilik yaptırmak isteyenlere teslim olmamıştı...
n n Derviş Kamil Efendi den yardım istiyordu...
n n Adam gibi yaşamak, dini vecibelerini yerine getirmek için
n n Allah tan af diliyordu...
n n Çevresinde adı katile çıkmıştı...
n n Dil kesen Adem di o artık...
n n Burası küçük yer. Burada hakkında çok konuşurlar ama aldırma. Allah yoluna düşersen
n n sıkıntılardan kurtulursun diyecekti ki;
n n Fetbaz Cahit i karşısında buldu:
n n Hocam senin bu adamla ne işin var?
n n Derviş Kamil Efendi, Gel sen de otur diye buyur etti. Oturmam deyip
n n uzaklaştı Fetbaz Cahit...
n n Genç, Kamil Efendi yi zorda bıraktığı
n n için üzülmüştü. Boynunu büktü. Kamil Efendi ye saygısızlık yapmamak için
n n kendini zor tuttu. Yoksa Fetbaz Cahit, bunu diyemezdi...
n n Derviş Kamil Efendi, Esas bunlar beni üzüyor evladım dedi. Hiç kimse sonsuza kadar
n n günahkar yaşamaz. Allah, kul hakkının dışında bütün günahları bağışlar dedi.
n n Ertesi gün olmuştu. O genç, Kamil Efendi yi bulmak için
n n yine meydandaki çay ocağına gitti. Onu, dinleneceği bir liman gibi görüyordu. Yanı kalabalıktı, oturmadan gitti...
n n Adem in hakkında çeşitli dedikodular yayılmaya başlamıştı. Bunu yayanlar,
n n Adem den korkuyordu. Onu çevreden uzaklaştırarak, at koşturmaya devam edeceklerdi.
n n Adem de söylenenleri duymuştu.
n n İftira atmanın da bu kadarı olur muydu?..
n n Bu tezgahın arkasında kimlerin olduğunu biliyordu...
n n Kamil Efendi ye çıkışan
n n Fetbaz Cahit, karısını başkasına peşkeş çekip; sonra da adamdan para sızdıran
n n dolandırıcılıktan sabıkalı biriydi...
n n Ya hamamcı Ahmet e ne dersiniz?..
n n Sabahtan akşama namus edebiyatı yapıp,
n n sahte belgelerle devleti dolandırmaktan sabıkalı olan o değil miydi?..
n n Su tabancalı kolpa Yusuf u gazeteler, rekortmen sabıkalı diye yazıyordu...
n n Şimdi bunlar çıkıp, namus meselesi yüzünden hapis yatan
n n Adem e çamur atmaya kalkışacaklardı. Zaten yaşadıklarından
n n bin pişman olmuştu. Şimdi bir de bu şerefsizler
n n çıkmıştı. Sabrı öğrenmişti cezaevinde.
n n Cami avlusunda buldu kendini. Bir kere daha ellerini açıp Allah a yakardı:
n n Beni affet Yarab Öylesine kendinden geçmişti ki,
n n Derviş Kamil Efendi yi farketmedi bile. Aferin evladım diyerek
n n Adem in omzuna vurdu: Tövbe, silgi gibidir. Tövbe ettiğin günahları işlemezsen Allah onu siler. Hayır işlemiş gibi de sevap yazar.
n n Adem, çok mutlu olmuştu ve Kamil Efendi nin eline sarılıp öptü. Yıllardır çektiği acı, ilk kez bu kadar hafiflemişti.
n n
n n * * *
n n Bugününüz dünden daha iyi olsun. Huzurlu ve sağlıklı günler dileğiyle...
n n
n