Başbakan Tayyip Erdoğanın, Ankara, Gaziantep ve Erzurum adaylarını açıklarken, uyum ve bağlılık konusuna dikkat çekmesi, Yusuf Ziya Yılmazın yeniden aday gösterilip gösterilmeyeceğiyle ilgili sürecin gecikmesinin ipuçlarını veriyordu sanki...
Başkan adayının; teşkilat ve milletvekilleri ile ilişkilerinde olması gerekenleri, gayet açık bir dille ifade eden Başbakan Tayyip Erdoğanın bu mesajı doğru okunursa, O şimdi asker tanımlamasıyla ne demek istediği de anlaşılmış olur...
AK Partinin bekleme odasına alınan
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbeyin,
Aday kim olursa olsun, partinin neferiyizgibi açıklamaları, bir bağlılık işareti değil miydi?...
NTVnin, değerlendirmeye tabi tutulan büyükşehir belediye başkanlarıyla yaptığı programda, Asım Güzelbey açık açık
bunu söylemişti...
Ancak, o programa maalesef Yusuf Ziya Yılmaz çıkmak istemedi...
Ve yaşanan bugünkü süreç içinde dahi Yılmazın, Ben AK Partiliyim. Partimin neferiyim dediğini de kimse duymadı...
Uyum ve bağlılık...
Bu iki sözcüğün anlamı, bekleme odasından yeni çıkan
Melih Gökçeke de kavratılmıştı anlaşılan...
Başbakanı yolcu ettikten sonra gazetecilere,Partime layık olacağım açıklamasından bu sonuç çıkıyordu...
Şimdi, Yusuf Ziya Yılmazla ilgili değerlendirme sürecinin uzamasını başka gerekçelere dayandırıp, teşkilatı ve milletvekillerini suçlamaya kalkışanlar, Başbakan Tayyip Erdoğanın, İllerimizde bizim teşkilatımız ve milletvekillerimiz var. Belediye başkanlarının gerek milletvekilleri ve gerekse teşkilatla uyumuna baktık. Bu uyum, bu dayanışma olacak ki, el ele, omuz omuza hizmet verme şansı olsun sözlerinden
ne anlıyor acaba?...
Sadece anket veya temayülde başarılı
çıkmak yeterli değil...
Uyum şart, anlatabildim mi?..
Not: AKS TVnin dün akşamki haber bülteninde,
Yusuf Ziya Yılmaza yakınlığıyla bilinen Manşet gazetesinin sahibi Süleyman Balcıoğlu, Yılmaza CHP ve MHPden teklif geldiğini öne sürdü ve bunu ispatlayabileceğini açıkladı. Yılmazın desteklediği diğer bir gazete ise bu ilişkileri yalanlamıştı. Bu gelişme, hiçbir kişi ve kurumla farklı bir ilişkisi bulunmayan Haber gazetesinin, olaylara ayna tutmak, yani gazetecilik yapmaktan başka bir görevi olmadığının görülmesi açısından önemli bir itiraf sayılmalıdır...