İl Jandarma Komutanlığının
Şok operasyonundan sonra,
yargısız infazları bir kere daha gördük...
Hakimin kararını
beklemeden Suçlu ilan etmeler...
Kin ve nefret duygularıyla
dolu bir yığın sözcükler...
Kimin eteğinde
ne taş varsa, fırsat bu fırsattı...
Dedikodu üretim merkezleri,
miadı dolmuş malzemeleri piyasaya sürmeye kalkıştı ama
bu şehrin insanları bunu yutmadı...
Üç gündür neler söylendi neler...
Son söz yargının;
var mı itirazı olan?..
Benim itirazım başka bir şeye...
İl Jandarma Komutanlığının
Şok operasyonu sonunda
şüphelilerin Adliyeye getirilişleri sırasında
gazetecilerin tartaklanmasına...
Bu gazetecilerin çoğu Polis-Adliye muhabiri...
Deneyimli insanlar...
Saldırılardan biber gazı sıkarak kurtuldular...
Bir de Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Hasan İnce ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmazın koruma görevlisi Turgay Ekşi, gövdelerini siper etti...
Fotoğraflara bakıyorum...
İkisinin de gazetecileri korumak için
verdiği mücadele inanılacak gibi değil...
Turgay Ekşi, bir yandan yumruk darbeleri, diğer yandan
biber gazı sıkan gazetecilerin arasında kalmış, fenalaşmış...
Hem İnceye hem de Ekşiye
teşekkür ediyorum...
Kendilerine göre, Durumdan vazife çıkaran birtakım
insanlar, görüntü engellemeye çalışırken,
aslında haber konusu oldular...
Bu görüntüler, Yılmaza da zarar veren görüntülerdir...
Türkiyenin her yerinde, gazetecilere yakınlığıyla
bilinen Yusuf Ziya Yılmazın başkanı olduğu belediyenin
bir kısım çalışanlarının bu davranışı, onu tanıyanları da hayrete düşürmedi mi?..
Adliye binası kapısında yakınlarını ve sevdiklerini bekleyen
insanların psikolojilerini normal kabul etmek
mümkün değildir...
Üzüntüleri vardır...
Ancak, bu sonucu yaratan
gazeteciler midir?..
Onlar sadece kamuoyunu bilgilendirmek
amacıyla oradadırlar...
Eğer onların doğru görev yapmaları
engellenirse, meydan, içleri kin ve nefretle dolu
zavallılara kalır...
Ortaya da bir yığın yalan çıkar...