Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekim Yardımcısı, Hemodiyaliz ve Kemoterapi Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Tekin Akpolat muayene olduğum zaman söylemişti, inanamamıştım...
Son bir buçuk ay içinde kontrol ettikleri 200 tansiyon aletinin yüzde 95i yanlış ölçüyordu...
Ben de otomatik ölçen tansiyon aletimi göndermiştim...
Birkaç gün sonra, beni arayıp, aletin yanlış ölçtüğünü söyledi...
Prof. Dr. Akpolatın, arkadaşımız Bayram Oka yaptığı açıklamada; hipertansiyon konusunda Karadeniz Bölgesi yüzde 33lük oranla Türkiye ortalamasının üzerinde, birinci sırada...
Kalp ve damar hastalıkları kalıtsal...
Karadenizlinin asabi oluşu demek ki bu yüzden...
Tansiyon hastaları, kendilerini sürekli kontrol etmelidir...
Bu yüzden de birçok tanıdığım, yanında ölçüm aletiyle gezer...
Belirli saatlerde, ya da anlarda tansiyonunu ölçmek durumundadır...
Çünkü, hayat meselesidir...
Ne var ki, böylesine önemli bir alet; bilen bilmeyen herkes tarafından kapı kapı dolaşılıp satılmaktadır...
Hatta, seyyar satıcılarda bile otomatik tansiyon aletleri mevcuttur...
İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?..
Kimse bu işe müdahale etmez mi?..
Doktor gelmeden ya da hastaneye yetiştirilmeden yapılmış olan bir ölçümle yapılacak ilk müdahale insanın hayatıyla oynamaktır...
Hiç unutmam, yakın bir arkadaşım rahatsızlanmıştı. Otomatik tansiyon aletiyle ölçüm yapılmış, kan basıncı düşük çıkmıştı. İçimizden biri tuzlu ayran yapmaya kalkıştı. Arkadaşım, doktoru bekleyelim dedi. Doktorun yaptığı ölçümde ise, tansiyon bir hayli yüksek çıktı.
Doktora olup biteni anlattık. Ne dese beğenirsiniz: Sizin gibi yapan biri, demin kollarımda hayatını kaybetti.
Akpolat, otomatik ölçen bütün tansiyon aletlerinin bozuk olduğunu söylemiyor...
Ama oran da ortada...
Akpolat, en azından bu aletlerin yılda bir kez kontrolden geçirilmesinin önemine değiniyor...
Haksız da değil...
Bunu anlamak için yaşamak lazım!..