Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir,
Burası Kürdistan, anlayın artık derken
ne diyor Allah aşkına?..
Türkiye Cumhuriyetinin sınırları içinde,
kamu görevlisi olan bir ilin belediye başkanı,
bölücülük ifadesi bu sözleri, suç olduğunu bile bile söyleme cesaretini nereden alıyor?..
Bir değil, iki değil, üç değil..
Saymakla bitmiyor Osman Baydemirin suç dosyası...
Böyle bir açıklamayı Diyarbakır Belediye Başkanının
dışında yapabilen bir başka kamu görevlisi
var mı?..
Devlet niye üstüne gidemiyor öyleyse?..
Bence iki nedeni var..
Birincisi ve bence en önemlisi
Baydemir, kendini gözaltına aldırarak,
iç çatışma çıkarmaya zemin hazırlıyor.
Devlet bunun farkında...
İkincisi ise yerel seçimler öncesinde,
DTPyi güçlendirmek istemiyor...
Akıllıca bir taktik...
Sonrası ne mi olacak?..
Size yaygın bilinen bir Naim Hoca fıkrası anlatırsam,
bu sorunun yanıtını da bulursunuz...
Adamın biri, babasının cenazesini toprağa verdikten sonra Erzurumlu Naim Hocanın
yanına gelir. Genç adam, babasının, perşembeyi cumaya bağlayan mübarek gecede vefat ettiğini, cennete gidip gidemeyeceğini sorar...
Naim Hocanın,Baban namaz kılar mıydı? diye sorduğu genç adam, babasının namaz kılmadığını ama
kılanlara çok büyük sevgisinin olduğunu söyler...
Hoca bu kez, Oruç tutar mıydı? der. Genç adam, Tutmazdı ama iftar yemeğine çok misafir çağırırdı diye yanıt verir...
Hac farizasını yerine getirdi mi? diyen Naim Hocaya genç adamdan gelen yanıt şöyledir: Hacca gitmedi ama gidenleri severdi. Onları hac dönüşünde karşılardı.
Naim Hoca, babasının zekat verip vermediğini de sorunca,
genç adam mırın kırın etmeye başlar...
Naim Hoca, gözlerinin içine bakan genç adama,
Bugün cuma, bir şey yapmazlar ama yarın ............der...
Dedim ya, devletin de bir hesabı vardır elbette...
Yarını bekleyelim bakalım...