Anne baba olmak çoğu zaman hiç almadığımız bir dersin sınavına girmeye benzer. Çocuğunuzu kucağınıza aldığınız o andan itibaren başlayan ve ölene kadar devam eden sorumluluğu yüksek olan rollerdir anne ve baba olmak. Bu sorumluluğu kabul etmek ise atılan ilk adımdır. Eğer ki ebeveyn adayları anne ve baba olmak adına bilgi sahibi değiller ise, çocuklarına karşı olan tutumları genellikle kendi anne ve babalarından gördüğü gibi davranmak olacaktır. Kendi çocukluklarında gördükleri anne-baba tutumlarını kimi zaman farkına varmadan dahi olsa kendi çocuklarına aktaracaklardır. Buna bağlı olarak gelin hep beraber yaygın olan anne-baba tutumlarına göz atalım…

İlk önce aşırı baskıya dayanan otoriter tutumu ele alalım. Baskıcı ve otoriter anne baba tutumlarında çocuğun davranışlarının denetimi anne ve babadadır. Çocuğun yediği yiyecekten, oyun saatine kadar her aktivite anne ve baba tarafından belirlenmiştir. Çocuk, kendi isteği yerine anne ve babanın isteklerine göre hareket etmek zorunda olur. Kurallara uymadığı zamanlarda ceza sistemi ile karşı karşıya kalır. Bu disiplinle yetişen çocuklarda görülen en belirgin sorun 'özgüven eksikliği'dir. Atacağı her adımda 'acaba hata yapar mıyım' endişesine bağlı olarak çoğu zaman adım atmaktan çekinir. İlerleyen dönemlerde benlik kazanımı, duygularını ifade etme gibi kavramlarda problem yaşayabilirler. Bir diğer tutum ise aşırı koruyucu ve kollayıcı tutumdur. Bu tutum genellikle anneler tarafından görülür. Anne çocuğuna olan aşırı sevgisinden kaynaklı olarak her davranışını izler. Çocuğuna sürekli olarak yapması gerekenleri hatırlatır. Bir süre sonra çocuk üzerinde sevgi baskısı hissetmeye başlar. Bu tip çocuklarda görülen en belirgin problem ise kişiliğin bağımlı kişilik olarak gelişmesidir. Bu durumun ilk fark edildiği ortam genellikle okulun ilk günüdür. Çocuk anneden ayrılmak istemez, ağlar ve okul içerisinde adaptasyonda güçlük çeker. Annesinden gördüğü sevginin aynısını öğretmeninden de görmeyi bekler. İlerleyen süreçte, sorumluluk duygusunun gelişimi, kimlik kazanımı açısından problem görülebilir.

Bunun yanı sıra, aşırı serbestliğe dayanan çocuk merkezli anne baba tutumu ise çocuğun kural tanımaması, her istediğini elde etmesi, hiçbir sınırın olmamasıdır. Bu tutumda çocuğun bir şey yapmak için çaba göstermesine gerek yoktur, çünkü anne ve baba tarafından her şey yapılmaktadır. Bu noktada çocukta oluşması gereken sorumluluk duygusu oluşmamakla birlikte çocukta doyumsuzluk meydana gelmektedir. Söz dinlemeyen çocukların olmasının altında yatan sebeplerden bir tanesi de kuralsız ebeveynler tarafından sınırsız yetiştirilmedir.

Sevgiye dayalı, hoşgörülü, güven verici tutum ise çocuklarımıza karşı olması gereken tutumlardan bir tanesidir. Unutmamak gerekir ki çocuklarımız dünyaya geldiği andan itibaren temel olarak ihtiyaç duydukları şey sevgidir. Bu ihtiyacın giderilebilmesi için anne ve babanın çocuk ile kurduğu iletişim çok önemlidir. Çocuklarla erken yaşta kurulan güven duygusu, ilerleyen dönemlerde çocuğun sağlıklı bir birey olarak büyümesine yardımcı olacaktır. Doğru iletişimle kuralları, sınırları ve çocuğun sorumluluklarını yasak koyucu olarak değil yol gösterici olarak çocuğa iletmek en doğrusu olacaktır. Hepimize mutlu ve sağlıklı günler diliyorum…