Polis Teşkilatının 161. Kuruluş Yıldönümü nedeniyle Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen etkinliklerde, Belediye İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi Enis Eskinin Oğuldan babaya diye yazdığı mektubunun herkesi duygulandırdığını; gazeteye ziyaretime gelen İl Jandarma Komutanı Albay Serdar Yücelden öğrendim...
Arkadaşımız Bayram Okun çektiği fotoğraflara birlikte baktık...
Emniyet Müdürü Mustafa İlhan, gözyaşlarını silmeye çalışıyordu...
Mektubun metnini istedim...
Okuduğumda ben de duygulanmıştım...
Emniyet Müdürü Mustafa İlhanı arayıp, bu genç kardeşimizin şehit evladı olup olmadığını sordum...
Bu satırları yazmak için yaşamak lazım dedim...
Şehit çocuğu değildi bu genç...
Daha çok sevindim...
Markacı ve mandacı yapılmak istenen gençliğin arasında, bir filizin uç vermesine...
Kendi dünyamda bu çocuğu; bir polis evladı olarak kurguladım...
Güneydoğu Anadoluda bölücülerin molotof kokteylli, silahlı ve taşlı saldırıları karşısında eli-kolu bağlanmış, panzerden su sıkmaktan başka bir şey yapamayan bir polisin evladı...
Enis Eski, mektubunun başında şöyle diyor:
Senden bir şey isteyebilir miyim baba?
Haberlerde izledik, ortalık karışmış. Gittiğin gibi hiçbir şey olmadan sağ salim yarın evimize gel oldu mu? Kendine dikkat et, tamam mı?
Güneydoğu Anadoluda isyan provası yapan ihanet çetelerine karşı mücadele eden asker ve polis çocuklarının feryadı bu...
Enis Eskinin şehit evladı olup olmadığı fark eder mi?..
Ya dedesinin babası şehittir, ya da dedesi...
Mezarı kimbilir nerededir?..
Çanakkale mi desem, Sakarya mı?..
Bu memlekette hangi kapıyı çalsan, bir şehit ailesi veya yakını bulursun!..
Milyonlarımız ise gazi...
Enis Eski, genlerinde taşıdığı bir duyguyu ortaya koydu...
Vatan ve millet aşkı...
Bu memlekette Enislerin sayısı az değil...
Yüreğine sağlık kardeşim!..
İyi ki varsınız!..
Bu ülkenin sizlere çok ihtiyacı var, çok...