Milletçe bayramımız mübarek olsun. Dünya gıpta etsin bize, birlik ve dirliğimiz daim olsun. Tarih boyunca hep var olmuş milletimizin adalet ve kalkınma davasına geçmişteki gibi olaylar, nifaklar, haksızlık virüsleriyle darbeler vurulamasın. Sık sık hem öksüz hem yetim bırakılmış bu davanın yoluna da kimse makam mevki servet için çıkmasın bundan böyle inşallah! Yol arkadaşlıkları hasbî olsun. Hakkı tanıma, haksızlık yapmama anlayışıyla donansın ruhlar. Yol arkadaşları birbirleriyle satranç, koltuk kapmaca oynamasın asla. Sadakat gösterisi iltifatlar yerine yıkıcı olmayan kılavuz eleştiriler baş tacı edilegitsin! Milletimizin amin diyeceğine inandığım bu duamı 1981'den beri sürdürüyorum.
Yıl 2001. Millet arayış içinde. Bir büyük hareket yola çıkıyor. Kendi davasının adının da koyulduğu bu hareketi iktidara taşıyor millet. Bugünlere kadar geliyor. Geldikten sonra da lider hatırına sen ben kavgasına da çok rastlanmadı. Sineye çekiliyor dertler. Ancak yaşananlar tecrübe edile edile haksızlıkların azalması mı söz konusu oldu yoksa aksi mi? Bu yazımda 17 yıldır yol arkadaşı olduğum şahsiyetlere sorularım olacak duamın gereği. 40 yılda 30 binin üstünde öğrenci yetiştirmiş eğitimcilik ve birçok araştırmaya, esere imza atmış yazarlık birikimim, gelecek kuşaklara kılavuz olsun istiyorum. Muhataplar cevap verirlerse memnuniyetle bu köşede yer bulacak, yol arkadaşlarımıza gelecekte halkın hassasiyetleri hatırlatılmış olacaktır. Ders alınması çok önemli!
1-2002 seçimlerinde Samsun 7 millevekili çıkardı. Daha üst sıralarda olması gereken halk adamı Sayın Mehmet Kurt 7.sıradaydı. Düşüncesi ne olursa olsun biz bütün eğitimciler el-dil birliği ettik muhterem noterimizin seçilmesi için. Bir daha Samsun niye 7 görmedi, soran araştıran oldu mu? Şimdi Reis'e rapor verenler onun genç ve dinamik oğlunu, hangi prensiplere uymadığı için dışlattılar? Şimdiki Ak Parti listesinin millî gazete yazarı Sayın Ismail Hakkı Akkiraz kadar milletin davasına hizmet edebileceği kanısında değilim, 35 sene hizmet ettiğim Samsun halkına bu görüşümü arz ediyorum.
2-2011 seçimlerinde Sayın Akif Çağatay Kılıç'ın yanında gezip oy isteyenlerdendim. Bakan olunca bir yurt sorunu haksızlığını iletmek üzere özel kalemine niye çıkamadım? Çıkabilen var mıydı hiç yol arkadaşları arasında? Ancak kalemine girişten gönderebildiğim yöremizle ilgili 70-80 arası karanlık tarihimize tanık romanım eline geçti mi? Hiçbir haber de alamadım. Kendisine ve seçildiği yöresine hizmet etmiş bir eğitimci yazara en azından değer verdiğini belli etmek için niye dönmedi?
3-Sayın Ahmet Demircan'la yaşıtız ve zatıalilerini dert ortağım sanıyordum. Bakan olunca yol arkadaşı olarak sağlık konularında tıp dünyasından ve halktan gelen ciddî sorunları görüşme isteğimle değil kendisine özel kalemine bile neden ulaşamadım? Sayın Mehmet Kurt'a bu konuda Özel Kalem Müdürü ne cevap verdi? Vekil Bakanlara ulaşamayan vatandaşlar ve yol arkadaşları, yeni sistemin Bakanlarına asla ulaşılamaz kaygısından nasıl kurtulabilecektir, bununla ilgili açıklama yapılacak mı?
4-Ordu'dan İstanbul vekil liste başına geçen Sayın Numan Kurtulmuş'a Ünye İkizce Çaybaş Akkuş ilçelerimizin STK Başkanlarının randevu talebini yazılı olarak ilettiğim halde, neden cevap bile verilmemiştir? Bir zamanlar Halkın Sesi Partisini kurduğu halde seçim zamanı dışında yol arkadaşları, değil kendisine danışmanlarına dahi niye ulaşamamıştır?
5-Şimdiki Ordu listesinde 26. Dönemde de seçilen vekiller, Ünye İkizce Çaybaşı Akkuş ilçelerinin insanlarıyla ilgilenmişler midir yoksa avutucu konuşmalarla onları başlarından mı savmışlardır? Yanlış anlaşılmalar mı olmuştur? Yöre halkı önde görünmek için çatışanlardan bıktı. Liste başı Sayın Şenel Yediyıldız'ı beklemektedir umutla. Toparlayıcı olabilecek, halkın sesini duyup duyurabilecek mi? Onunla ilgili iyi şeyler duyuyorum, inşallah başarılı olur, davaya fikir katkısı olacaklara sahip çıkar.
6- Kendi yöremle ilgili bu sorularımın değişik versiyonlarını düşündürecek sorular, diğer illerde de var mıdır? Haksızlıkların, hataların tekerrür etmemesi adına bunların ciddî takibi yapılacak mıdır?
7- Binlerce aday adayının kendince taraftarları vardır. Listeye giremeyen bu yol arkadaşlarına kendilerine de değer verildiği duygusu kazandırabilecek bir program niye hiç yapılmadı, yapılmıyor?
Unutulmasın ki adalet ve kalkınma millete hizmet davası olarak adlandırılmaktadır ve en çok dikkat edilmesi gereken bu davaya sızmış olan haksızlık virüslerini temizlemektir. Bu yolda da halk hakemliği mihenk taşı kabul edilmeli, temayül sonuçları göz önüne serilmelidir.