n

n
n Üç kuruşluk
n
n çıkar için
n
n en yakın dostlarına
n
n şeytani planlar
n
n yapanlar;
n
n öldüklerinde
n
n bırakacakları
n
n mirasın ihanet olduğunun
n
n farkında değil...
n
n Haramzadelerin
n
n yedi göbek
n
n nasıl anıldığını
n
n bir bilseler!..
n
n İnsan, yediğinden fazlasını mı yiyebiliyor; giydiğinden fazlasını mı giyebiliyor?..
n
n Fani dünyada
n
n kalp kırmanın
n
n gereği yok...
n
n Hepimiz yolcuyuz sonuçta...
n
n Aynı yazarı bilinmeyen
n
n bugünkü öyküde olduğu gibi...
n
n
n
n * * *
n
n Yaşamın anlamını kavramak için dünyayı dolaşmaya çıkan bir genç, gezdiği ülkelerden birinde ünlü bir bilgeyi ziyarete gitmişti.
n
n
n
n Gezgin genç, bilgenin yaşadığı evde, tüm duvarların kitaplarla kaplı olduğunu gördü. Fakat evi dikkatle gözden geçirdikten sonra, yerde bir kilim; duvar dibinde yatak olarak kullanılan bir sedir, ortada ise bir masa ve sandalyeden başka evde hiçbir eşyanın olmadığını gördü ve merakla sordu:
n
n Neden hiç eşyanız yok? dedi. Koltuklarınız, kanepeleriniz, büfeleriniz, Onlar nerede?
n
n
n
n Bilge, bu soruya karşılık olarak, kendi bir soru sordu:
n
n Senin de yalnızca, sırtında taşıdığın küçük bir çantan var, yavrum dedi. Peki, senin eşyaların nerede?
n
n
n
n Gezgin genç, kendini savunarak
n
n cevapladı soruyu:
n
n Ama görüyorsunuz, ben yolcuyum.
n
n
n
n Ünlü bilge, hak verircesine güldü:
n
n Ben de öyle, yavrum dedi. Ben de öyle
n
n
n
n * * *
n
n
n
n Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlık ve huzur dolu günler dileğiyle...
n
n
n