Tekerleğin icadıyla başlayan süreçte oluşan otomotiv sektörü; katma değeri yüksek, istihdam oluşturan, küresel ticarette ülkelerinin payını artıran, başta demir çelik sektörü olmak üzere, elektronik, yazılım, plastik, akaryakıt, enerji, tekstil ve kimya sanayilerini geliştiren bir konumdadır. Hizmetler Sektörü ile de sıkı bir ilişki içerisinde olan Otomotiv Sektörü distribütörlük, perakende satış/kiralama, sigortacılık, finans ve bakım onarım başta olmak üzere birçok sektöre etki etmektedir.

Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, 2017 yılında yüzde 18,2 pay ile ülkemizin ihracat sıralamasında ilk sıradaki yerini alan (12 yıldır) Otomotiv Endüstrisi'nin (Otomotiv Ana ve Yan Sanayi) ihracatı 29 Milyar$ civarındadır. (5 Kıtada 193 Ülke. Türkiye, AB'ye yapılan motorlu taşıt ihracatında ise Japonya, Güney Kore ve ABD gibi güçlü oyuncuları geride bırakarak ilk sırada yer alıyor)

Türk Otomotiv Sektörü 12 firma ile 18 fabrikada faaliyetlerini sürdürmekte. Bu 12 firmanın 4'ü yalnızca otomobil, 6'sı sadece ticari araç, 2'si ise hem otomobil hem de ticari araç üretimi yapıyor. Otomotiv Yan Sanayinde 5.000'in üzerinde firmanın üretim yapmakta olduğu sektör temsilcileri tarafından belirtilmektedir. Otomotiv Sanayiinde Ar-Ge merkezi sayısı 121'e ulaşırken, doğrudan ve dolaylı istihdam 500 bin adet seviyesine ulaşmış durumda. Sektör ülkemizde Marmara Bölgesi'nde yoğunlaşmış durumdadır.

TOFAŞ

Otomobil üreticisi TOFAŞ, yurt içi pazarda daralma gerekçesiyle ekim ayında Bursa fabrikasında üretime dokuz günlük ara vereceğini açıkladı. TOFAŞ'ın almış olduğu bu karar yan sanayi ve işbirliği içerisinde olduğu Hizmet Sektörlerini de etkileyecek.

İRAN

ABD'nin İran'a yönelik yaptırımları artırması kapsamında üretim üssü arayışında olan Fransız otomotiv üreticisi Renault'un İran'a yönelik yatırımlarını riske soktu. 2003 Yılından buyana iş ortaklarıyla İran'da üretim yapan Renault'un COO'su Thierry Bollore, analistlerle yaptığı bir konferans konuşmasında, '… Başta Afrika olmak üzere yeni iş fırsatlarına baktıklarını belirterek, İran'da kaçırılan iş fırsatlarını telafi etmek istediklerini' söyledi. Diğer yandan ülkemizin petrol ithalatının yaklaşık yüzde 30-35'ni İran'dan yaptığımızı düşündüğümüzde bu yaptırımların farklı riskler taşıdığını görebiliyoruz.

BİR ANEKDOT

Bir sempozyuma katılmak için şehir dışındayken bir araya geldiğim arkadaşımın söyledikleri beni düşündürdü. İkinci kuşak üretim yapan arkadaşım, faaliyet süresince ilk kez çalışanlarının SGK Primlerini yatırmadığını söyledi. Neden diye sorunca, finansman maliyetlerinin yüzde 35'lerde factoring maliyetlerinin yüzde 40'larda seyrettiğini, SGK gecikme faiz maliyetlerinin bu oranların daha altında ve makul oranlarda olduğunu söyledi. Kamunun tahsilatlarında likidite daralması yaşayabileceğinin, gelir kayıplarının oluşabileceğinin işaret fişekleri.

Verimlilik, ArGe, İnovasyon ve Mavi Okyanuslar.

Sağlıcakla