Herkese merhabalar. Geçen günlerde iş yerine geldiğimde gazeteye göz atarken bir haber gözüme çarptı. Önce haberi okudum, özel bir haberdi. Muhabirlerimizden Bayram Ok'un, Samsun'daki cezaevleri ile ilgili detaylı bir araştırmasının ve emeğinin sonucuydu.
Haberden kısaca bahsedecek olursak Samsun'a yeni yapılan cezaevleri birlikte kente 5 ceza infaz kurumunun olacağını anlatıyordu. Aslında haber, şehir için güzel gözükse de aslında Samsun için talihsizlikti. Sadece Samsun için değil tüm şehirler için artan cezaevleri bir yerlerde sorun olduğunun göstergesi değil mi? Türkiye genelinde 313 kapalı, 75 müstakil, 5 çocuk eğitim evi, 9 kadın kapalı, 8 kadın açık, 7 çocuk kapalı olmak üzere 396 ceza infaz kurumu bulunuyor.
Her geçen yıl artan suç oranları devletimizi ceza infaz kurumlarının yapılmasına itiyor. İşlenen suç tabi ki cezasız kalmayacak. Fakat suçu ve suçluyu önlemek de devletimizin görevi değil mi? Elbette devletimiz bununla ilgili gerekli çalışmaları tüm emniyet kuvvetleriyle yapıyordur.
Fakat bu yazıyı yazmama sebep olan İstanbul Sanayi Odası'nın açıkladığı Türkiye'nin ilk 500 sanayi kuruluşları arasında Karadeniz'in en büyük şehri, kuzeyin incisi Samsun sadece 3 firma ile temsil edildi.
Yeşilyurt Demirçelik, Borsan Kablo, Vezirköprü Orman Ürünleri… Kulağımıza sadece 3 şirket ismi gelmiş olsa da binlerce kişiye Samsun'da işveren bu firmalar insanlara vermiş oldukları iş olanakları ile suç oranlarının düşmesinde birebir etkili. Samsun'da meydana gelen asayiş olaylarının büyük çoğunluğunu; iş bulamayan, sokaklarda sabahlayan, maddi imkansızlıklar sebebiyle her yanlışa düşen gençlerimiz yapıyor maalesef. Ben inanıyorum ki Samsun'da işveren firmalar, fabrikalar, sanayiler çoğaldıkça suç oranları ciddi oranda azalacaktır.
O zaman Samsun, hem ekonomik hem sosyal olarak bir ivme yakalamaz mı? Ben fabrikaların mantar gibi türediği bir Samsun hayal ediyorum. O zaman cezaevlerinin çoğalmasına gerek kalır mı sizce?
Yarınınız bugününüzden güzel olsun, kalın sağlıcakla...