Kapatın gözlerinizi bir Samsun hayal edin...

Yaşadığınız, yaşayacağınız ve çocuklarınızın geleceğini inşa edeceği bir şehir...

(Siz kapatın gözlerinizi, yazıyı ben okurum sizlere)...

Emekli Mehmet amca mızıkçılık etme sen de kapat!

Derin derin nefes alın...

Öyle limana Uruguay'dan inek gemisi yaklaşmış gibi ağzınızı, burnunuzu kapatarak değil...

Taş ocaklarıyla yaralanıp, berelenmemiş Kocadağ'ın el değmemiş halinin fotoğrafını getirip gözünüzün önüne...

Derin derin nefes alıp, verin...

***

Silin kafanızdan...

Nefes alınabilecek her yere...

Kafe, lokanta gibi BİT'lerin inşa edildiğini...

O yüksek yerlerin size tahsis edilmiş...

Piknik ve dinlenme yerleri olduğunu düşünün...

O tepelerden birindesiniz...

Sırtınızı o nadide, insanın dalından yaprak koparmaya kıyamadığı çam ağacına verin...

Düzensiz yapılaşmadan...

Buram buram rant kokan yüksek binalardan...

Önünüzün kapanmadığını...

Karadeniz'in o zihni boşaltan derinliğini görün...

İki de bir önünüzü kapatan o şehrin siluetine tecavüz etmiş yapıları...

Elinizin tersiyle kenara doğru çekin...

Hayallerinizin de namusuna el atmasına izin vermeyin sakın ha!

Ve bakın şehre...

Her rengi görürsünüz...

Bir tek yeşil hariç...

Onu da ancak...

Binaların sınırlarını belirleyen çitlerde...

Çöp konteynırlarını makyajlamaya çalıştıkları sahte çimlerde...

Kısmen sahilde...

Sonra her geçen gün azalmaya başlayarak da olsa şehrin güneyinde...

Henüz yeterli değeri kazanmadığı için el değmemiş yerlerde...

***

Ve çocukları arasın gözleriniz...

Cıvıltılarıyla sokakları canlandıran...

Neşe kaynağı çocukları...

Onları da göremediniz değil mi?

Evet maalesef onlar da evlerinde...

Bilgisayar başında, çocukluklarını yaşıyorlar (!)...

Pek azı da beton yığınları arasına açılmış asfalt yolların üzerinde...

Büyük bir kısmının unuttuğu oyunları, gelecek kuşaklara aktarabilmenin çabasını veriyor...

***

Durun durun açmayın...

Ana yollara bakın...

Demirden akan ırmak gibi...

Ve yollarda ömürlerini geçiren insanlar...

En küçük kazada, kilometrelerce uzayan sıkışık trafiği de gördünüz mü?

Açmayın gözlerinizi...

Nasıl olsa hayal kuruyorsunuz...

Yıkın her şeyi...

Çocukları salın önce sokaklara ve her bir yana yaptığınız oyun bahçelerine...

Sonra taşıyın şehrin yoğunluğunu içlere...

Taa güneye...

Yemyeşile boyayın şehrin üçte biri...

Oksijen alsın, hayalinizde yaşayanlar hiç değilse!

***

Şimdi…

Açın gözlerinizi...

Giden sizin şehriniz...

Giden çocuklarınızın geleceği...

Bir daha da kapatmayın...