'Bu da nereden çıktı?' demeyin lütfen. Ben bunu bu ülkenin en güçlü ve neredeyse tek yetkili şahsının Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir konuşmasından çıkardım. Eğer ben Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözlerini yanlış yorumlamadıysam 'af' kaçınılmaz ama mahiyeti ve sınırı 'henüz' kesinleşmiş değil. O da yakındır, çünkü üzerinde çalışılıyor.
Gazetelere yansıyan haberlere göre dün Ankara'da 'Hakim ve Savcı Kura Töreni' vardı. Oraya katılan Sayın Cumhurbaşkanı'nın konuşmalarında afla ilgili bölüm aynen şöyle: 'Son af tartışmaları bu rahatsızlığı daha da artırmıştır. Arkadaşlarımızdan af tartışmalarıyla uğraşmak yerine içeriği ve uygulamanın maşeri vicdana daha uygun hale gelmesi yönünde çalışmalar yapmalarını istedim. Bakanlığımız bu konudaki çalışmalarını sürdürüyor.'
'Yok' demiyor Sayın Erdoğan, 'olmaz' da demiyor, tam tersine af konusunda bir çalışma olduğunu ifade ediyor. İfadeler çok net: Affın içeriği ve uygulamanın maşeri vicdana daha uygun hale gelmesi yönündeki çalışma Adalet Bakanlığında yürütülüyor.
Bir kere çalışma başladıktan sonra gerisinin gelmesi kaçınılmaz. Devlet Bey'in sık sık vurguladığı ve asla taviz vermeyeceklerini dile getirdiği af toplumun gündemine bu kadar girdikten ve beklentiler böylesine yükseltildikten sonra geri dönüş zaten imkansızdı. Macun tüpten ya da ok yaydan çıkmıştı.
Şimdi yapılacak olan affın sınırlarını ve hukuki gerekçesini çok doğra belirlemek ve Anayasa Mahkemesi'ne Meclis'in kullandığı af yetkisini kullanacak ve Meclis'ten çıkan yasayı genişletecek imkanı vermemektir.
Lehinde veya aleyhinde olmak ya da olmamak başka bir şey gelinen noktayı yok saymak daha başka bir şeydir. Konu dillendirilmiş, umutlar ve beklentiler yükseltilmiştir. Yara öyle veya böyle sarılacaktır. Önemli olan bir yarayı sararken bir başka yarar açmamaktır ki onu da TBMM sağlayacaktır, sağlamak zorundadır.