Ermeni soykırımı iddiaları emperyalist bir yalandır diyerek, İsviçre yasalarına
karşı çıkan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçekin,
Lozanda yargılandığından
haberiniz var mı?..
Haberiniz var mı? diye sormamın
nedeni, çoğu yaygın basın
böylesine önemli bir olayı pas geçiyor da ondan...
Doğu Perinçeki sevmek ya da sevmemek
ayrı bir şey, bu dava ayrı...
Perinçekle aramdaki fikri buzlar henüz erimemiştir...
Bu soğukluk, Orak-çekiçli bayrak taşınmasına vesile olduğu yıllara dayanır...
Şimdi mitinglerde Türk Bayrağı
taşınsa da, içimdeki ön yargı duvarlarını
yıkamıyorum...Ona karşı nefretim yoksa da,
sevdiğimi söyleyemem de...
Ancak, bu köşede onun doğru tespitlerine
her zaman yer vermiş, övgüyle söz etmişimdir...
Duygularımla mantığımı
karıştırmam...
İşte böyle bir olay daha...
Lozandaki cesaretli duruşu da
ona hakkının teslimini gerektiren bir tavırdır...
Türkiyeden ahkam kesip, atıp tutmak kolaydır...
O, zor olanı yaptı ve hakkında açılan dava için İsviçreye gitti; Lozanda mahkeme önüne çıktı...
Duruşmada, İşçi Partisinin programını anlatmadı. Ermeni soykırımı iddialarının
asılsız olduğunu kanıtlamak için binlerce belgeyi sundu...
Ama, çoğu yaygın basın, bilmem hangi sanatçının
silikonlu göğsü kadar bunda
haber değeri görmedi...
1980li yılların başında Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Ermeni diasporasının iddialarını
çürütmek için Paris mahkemelerinde Türk tezini savunurken,
o yıllarda yaygın basın bu olaya geniş bir yer vermiş,
yer yerinden oynamıştı...
Gazeteler ve televizyonlar
bugün habere yer verir mutlaka...
Çünkü, mahkeme Perinçeki 90 gün hapse mahkum etti,
sonra para cezasına çevirdi...
En acı tarafı da, Ermeni Cemaatine 1000, davacı Ermeniye de 10 bin İsviçre Frangı ödeyecek olmasıydı...
Perinçek, İnsan Hakları Mahkemesine
başvuracak...Perinçek yalnız bırakılmamalıydı...
Ne günlere kaldık?..
Barzani, Irakın kuzeyindeki sözde devlet için Alışırsınız demişti ya...
Acaba, bu duyarsızlığın altında da
yeni bir alıştırma içgüdüsü mü yatıyor ne?..