Zaman Gazetesi
Genel Yayın
Yönetmeni
Ekrem Dumanlı nın
polis olan kardeşinin
gözaltına alınmasından
sonra ortaya
koyduğu
tepkiyi anlıyorum...
Masumiyetine inandığı
polis, onun kardeşidir;
canı yanmıştır
ve beddua etmesi
de o yüzdendir...
Dedim ya onu anlıyorum...
Çünkü, ben de
aynı duyguları yaşadım...
Hazırladığı iddianamede
birinin adını çıkarıp,
sipariş üzerine
beni oraya
monte
eden
ama
çıkarılan şahsın
müvekkilinin
adını
sayfada
unutarak
hiç tanımadığım
kişiyi benim avukatım yapan
ve yetmezmiş gibi isimleri karıştırıp,
ömrümde
karşılaşmadığım
insanlarla
beni telefonla
konuşturmayı
kurgulayanların
kumpasında;
Dumanlı gibi
aynı tepkiyi vermiştim...
Şükürler olsun,
beraat ettim ama...
Ailemin
yaşadıklarını
anlatamam...
İddianameyi
o malum savcılardan
biri hazırlamıştı...
Asker, polis, gazeteci-yazar ve
bilim adamlarını
sahte delil ve belgelerle
yıllarca tutuklu
bırakan
o savcılar...
Bu insanların
aileleri de
aynı Dumanlı gibi
beddua etmişti...
Eski Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ un
karşısına
33 erimizin
şehit edilmesinde
başaktör olan
Şemdin Sakık adlı
teröristi gizli tanık
çıkaranlara...
Teğmen Mehmet Çelebi nin
cep telefonuna
teröristlerin numaralarını yükleyip
2 yıl sonra sevhen
diyenlere...
Bu millet,
diyeceğini demişti...
Ergenekon un kasası denilen
kişinin cenazesinin
parasızlıktan belediye tarafından kaldırıldığında da...
Sayalım mı daha?..
Ekrem Dumanlı, İftira atanları, Allah perperişan etsin
diyor ya...
Onu gerçekten anlıyorum...
Keşke, o da
bu çirkinlikler
karşısında
mağduriyet yaşayanları
anlayabilseydi...
Adalet isteyebilseydi...
Bugün beddua etmek
zorunda kalmayacaktı...
Onu anlıyorum...
O yüzden İftira atanları,
Allah perperişan etsin
bedduasına amin diyorum...