n Mavi boncuk oyalı yazması, yılların çizgilerle attığı nur yüzünü kaplamıştı. O çizgilerin arasından baharlarla gülümsedi ve oturdurduğu yerden doğrularak yaklaştı yanıma. Yaşlı teyze sordu, şaşırmıştım, hafızamda ona rastlamadım.

n

n Sosyal bir kişi olsam da zaman zaman hiç tanımadığım insanlar zorlar beni. Evimizin önündeki sahilde yeşil ağaçlar arasında boş bulduğum bir bankta tek başıma oturup mantığım ve yüreğimin birbiriyle yaptığı çatışamın arasında sıkışmışken kurtardı beni o geniş kapsamlı sorusuyla.

n

n Nerelisin ?
n Dünyalıyım.
n Yok olmadı.
n Karadeniz in batısında Türkeli nde doğmuşum, emeklemeyi orada öğrenip doğusunda Vakfıkebir de koşmayı öğrenmiştim. Ortada buluşup Samsun Atakum da ne kadar zehir zıkkım acı varsa yaşamışım. Kısacası teyzeciğim Karadeniz e sevdalanmışım. Deniz kenarı evlerde denize, gökyüzüne her geçen balıkçı teknesine şiirler yazıp bir bakmışım büyümüşüm.

n

n Türkeli nde bıraktım annemin diktiği ağaçları babam öldüğünde. Saksıda bıraktığımız çiçek için ağlamıştım.
n Hangi şehre neden gittiğimizi bilmiyordum daha dogrusu aklım ermiyordu. Durup durup ardımıza bakıp uzaklaştıkça nedenini bilmediğim bir hüzün ince ince işliyordu içime.
n
n Atakumluyum Teyze!

n

n Anlat diyorsun. Sorguya çekiyorsun beni ve geçip gidenimi.
n Ben, teyze tüm şehirleri temize çektim aslında.

n

n Denizi olan şehirleri, sabah uyandığımda camdan baktığımda denizi gören evimi, gecenin bir yarısı balkonda denizin kokusunu içime çekerken sivri sineklerle savaştığım bu ilçeyi, Atakum u seviyorum.
n Otuzaltı yıl öncesi sazlıkların kaplı olduğu bu yerde büyüdük eski dostlarla. Neler doldurmadık ki dibi delik yaşam heybesine.

n

n Üç katlı pembe bahçeli evimiz yapılırken birkaç ev vardı çevremizde. İlkokulda öğretmenimiz resim yapmak için Balaç a çıkardığında çobanları çizerdim, çiz çiz bitmezdi koyunlar. Yerli Malı Haftası nda annelerimizin yanımıza verdiği haşlanmış yumurta, bahçeden kopardığı yeşil soğan, domatesleri paylaşarak yerdik, çocuktuk ve mutluyduk.

n

n Atakum tenhaydı ve eski komşular, dostlar bir başkaydı. Misafir olmanın saati yoktu, çat kapı gelirdi insanlar. Kapımız herkese açıktı ve annemin sohbeti gençleri gülmekten kırıp geçirirdi biz gülümsemeyi hep çok sevdik ve gülmeyi annemizden öğrendik.

n

n Kış gecelerinde komşularla sohbetin arasında olmazsa olmazıydı horonun başını çeken annemle kemençeyle horon tepmelerimiz.

n

n Denize giden insanların uğrak yeriydi evimiz. Allah rızası için derdi annem su vermek çok sevaptır. Buzdolabımıza hiç tanımadığımız insanlar için su koyardık. Karşılıksız iyilikleri de annemizden öğrendik. Veren el alan elden her zaman üstündür. Kapı önü sohbetleri. Birinin başı ağrısa dolardı evi. Bayramlarda el öpmek için erkenden kalkardı çocuklar her eve yürüyerek giderlerdi. Evlerde hazır olurdu mendil arası harçlıklar. Nerede şimdi eski komşularla beraber gitti annem ve kardeşler.

n

n Eski Atakum u özlüyorum, yalan yok yeni Atakum u da seviyorum.

n

n Mahalle aralarında, sokaklarda tanıdık yüzlere rastlamasam da yürüyorum. Sahil boyunca tek tek bakıyorum yeni mekanlara. Estetik olarak güzel yerler herkesin tarzına uygun yerler. Kim kendini bulmak istediği yer varsa orada. Ya sadece müzik dinleyip efkarlanacaksın.Ya içip içip kafayı bulup sokak aralarında nara atacaksın belki efkarını bağrına basıp susacaksın.

n

n Biraz da yaşlı teyzeyi dinledim.

n

n Huzur diyorum teyzeciğim parayla satın alınamayan o duygu.

n

n Benim için huzur duyacağım yerler çok önemli. Mesela çiçekleri olmalı, saf ve temiz görünmeli, ilgilenilmeli, gülümsemeli insanlar ve haçan içinde balık yenmeli. Evimize yakın bir mekan keşfettim akşam yürüyüşlerimde. Adı memleketime çok yakışıyor. Machka Restoran. İlk dikkatimi çeken ismi oldu. Her ne kadar denize bakan bahçesinde salıncağına binemesem de sevdim bu mekanı.

n

n Belki bir akşam bahçesinde buluşuruz ya da elimiz cebimizde yürürken merhabalarla dostlarla.

n