Aydınlık !..

n Yazılı ya da sözlü özgeçmişimizin parçasıdır Batı nın sanatını, ilmini almadık. Maalesef ahlaksızlığını aldık yaklaşımı.

n Her birimizin en az bir kez kurmuşluğu vardır bu cümleyi…

n Bu cümlenin hemen ardından ortalık her zamanki gibi toz duman.

n Destekleyenler karşı çıkanlar…Tarafsız kalanlar.Tarafsız kalanları vurdumduymaz olmakla suçlayanlar…

n Kısaca tartışmalar ve suni gündemler cenneti Türkiye için bulunmaz bir fırsattı. Şükür yavaş yavaş gündemden düşmeye başladı.

n Amacım temcit pilavı taktırmak değil elbet sizlere.Fakat aydınların ne kadar etrafını aydınlattığını ya da kör karanlıkta sanılanların ne denli ışık saçtığını bilmekte de fayda var…

n Başlangıç olarak kültürlerin paylaşım zorunluluğunu kabullenmek gerekir diye düşünüyorum.

n Batı kültürü,doğu kültürü,arabeks kültür ve daha niceleri…Bütün bunlara duyarsız kalamazsınız…

n Kalmamalısınız.

n Duyarsız kalanları ve “biz bize yeteriz”cilerin son durumunu bilmeyen yok sanırım.

n Bu konuyu farklı bir pencereyle irdelemek de gerekir.

n Türkiye de bu konu Ziya Gökalp ten beri tartışılıyor. Aslında teknik ve teknoloji de ahlaki değerler de kültürün bir parçası. Modernleşmeden söz edilirken; modern kültürün bir parçasını alıp bir parçasını almamak gibi bir varsayıma dayanan tartışma sürüyor.Kültürün adı her ne olursa olsun ve sana her ne vermeye kalkarsa kalksın, sonuçta size sunduğu sizin almak istediğiniz kadarıdır.

n Al benisi yüksek sözcükler bulmak konusunda hokkabaz dil çabukluğuna sahip olanların yeni fenomeni ise akil adamlar ya da akil insanlar…

n Neye ya da kime göre akil olunduğu-olunacağı ise tartışılır.

n Geçmişte müzik dünyasının tartışmalı ismi Sayın Fazlı Say’ın “Dejenerasyondan hepimiz rahatsızız. Ve dejenerasyonun yaratıcılarının kimler olduğunu da hepimiz bilmekteyiz” derken bile,cümlede kullandığı “dejenerasyon”kelimesiyle bile düşünce ikilemine girmemiş miydi?

n Öyle uzun uzadıya onlar şöyle biz böyle olarak sırlamaya gerek yok.O sözün neden ve ne için söylendiğini bile bile benzer tartışmalar deryasında boğulmaları izlemek yersiz ve yanlış.

n Demem o ki bu ülkede yaşayan herkes Batıdan bizim neleri aldığımızı neleri almadığımızı,neleri işimize geldiği gibi yorumlayıp hayatımıza soktuğumuzu çok ama çok iyi biliyor.

n Tehlike varsa eğer ki vardır. Bu bilince rağmen kişiselliğe dönüşmeden o tehlikenin üzerine gitmeme hastalığıdır.Bu hatalık ise uzun vadede şifasızdır.

n Acı olan ise kültürümüzü alabilmek için adeta yırtınan zamanın Batısından,aldığımız kültürü tartışır konuma gelmiş olmamız.

n Sanırım bazı aydınlarımızın sürekli uğrak yarleri olan,malum mekanlarında loş ışıklar altında hararetli tartışmalarına bunu konu etmeleri gerekiyor artık…

n Ve mümkünse henüz dumanlanmamış bir kafayla !..