Her şey "para" olunca, kabinenin açıklanmasının ardından piyasalar da tepkiyi böyle verdi...
Oysa "kabine" listesinde, ülkenin geleceğine önemli katkılar vermesi beklenen isimler vardı...
Çoğu kimse eğitimin sorunlarını yakından bilen ve isminin açıklanmasıyla camiadan olumlu tepkiler alan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk'u görmedi...
Çevresinde Atatürkçü çizgisiyle bilenen bir eğitimcinin; 'yaz-boz tahtası'na dönen ve ezbercilikten öteye gitmeyen sistemin değiştirebileceği umudunu seslendirmedi...
Çoğu kimse, Turizm ve Kültür Bakanlığı koltuğuna oturan Mehmet Ersoy'un, Türkiye'nin en büyük şirketlerinden birini yaklaşık 20 yılda büyüten ve geliştiren bir turizmci olduğunun da farkında değildi...
Sektördeki sorunları çözerek, turizm gelirlerindeki artış hedefini onunla yakalayabileceği konuşulmadı...
Çoğu kimse, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü mezunu olan ve yüksek lisansını ABD'de bulunan Indiana Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümü'nde yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın, bu dönemlerde Florida State Üniversitesi'nde uzman, Indiana University Pervasive Technology Institute'te ise araştırmacı ve sistem yöneticisi pozisyonlarında çalıştığını bilmiyordu...
Onun, Türkiye'de bilişim sektöründe yeni açılımlar yapabilecek birikime sahip olduğu da gündeme getirilmedi...
Ve çoğu kimse, Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine getirilen "Damat" Berat Albayrak'ı, görmek istedi ve "piyasa aktörleri" de fırsatı kaçırmadı...
Kabine açıklanır açıklanmaz döviz fiyatlarındaki hareketliliğin nedeni de buydu...
Meseleye günlük bakıldığı için çoğu kimse, eğitim, kültür, sanayi ve teknoloji alanlarında "gelecek" için yanan "umut ışığı"nı görmemezliğe geldi...
Yani, yarım su dolu bardağı "boş tarafı"ndan anlatmak isterseniz, sonuç bu çıkar!..