Lance Armstrong
5 yaşında ilerlemiş safhada testis kanseri teşhisi konan Lance Armstrong'a, doktorlar yüzde 40'dan daha az iyileşme şansı verdiler. Tümör, beyninde çoklu lezyonlarla birlikte akciğerlerini ve midesini de kaplamıştı. Herkes bisiklet kariyerinin sona erdiğini düşünmüştü. Ancak kimse onun kendisine olan keskin, yılmaz inancı ve annesi Linda Walling'in ona öğrettiği dersleri hesaba katmamıştı. Yaptığı ilk şey, kendisini esir alan hastalığı ve ona yaşattıklarını kabullenmek, hakkında öğrenebileceği her şeyi öğrenmek oldu. Bu konuda yazılan kitapları, kaynakları bir çırpıda okurken, aynı hastalıktan mustarip insanların olduğu destek gruplarından yardım aldı. Lance, annesinin ona aşıladığı üç şeyde güç buldu.
'Her engeli bir fırsata çevir.', 'Her zaman sıkı çalış, göreceksin ki iyi şeyler olacaktır.' ve 'Başkaları sana yapamazsın dediklerinde onlara inanma!'
Lance'in kanseri yenmesinin ardından geri dönüşü pek başarılı sayılmazdı, yarışı 14. olarak tamamladı. Hatta emekli olmayı bile düşündü ancak nişanlısının sürekli desteği yanında, annesi ve yakın arkadaşı Chris Carmichael onu Appalachians'daki bir sonraki yarışa hazırladılar. Antremanların ardından bambaşka bir adam olarak çıktı ve süregelen zorlukların onu bir daha ezmesine izin vermedi.
Doping skandalının Lance'in profesyonel bir bisikletçi olarak namına leke sürdüğü doğrudur. Ancak göz ardı edilmemesi gereken ve kendine hayran bırakan bir şey var ki, herkes hayatının bittiğini düşündüğünde, gücü sayesinde zorlukları kendi lehine çevirmiştir.
Michael Jordan
'Başarısızlığı kabul edebilirim, herkes bir şeylerde başarısız olur, ama denememeyi kabul edemem!'
Motivasyondan bahsediyorsam, Michael Jordan'a değinmeden edemem. Jordan, ilk aksiliğini okulun basket takımı için üniversite ikinci sınıftan ayrıldığı zaman yaşadı. Nedeni mi? O zamanlar sadece 1.75 boyundaydı. Ondan daha uzun olan arkadaşı Leroy Smith takımdaki son boş yeri kapmıştı. O da kararını verdi ve bir daha asla aynı duruma düşmeyeceğine dair kendine söz verdi. O günden sonra her gün antrenman yaptı ve hiç aralık vermedi. Kısa zaman sonra 1.90 boyuna ulaşmıştı ve böylece takıma girerek bir daha asla arkasına bakmak zorunda kalmadı.
Olimpics'teki iki altın madalya sahibi takımın bir parçası olarak, sonraki kariyerinde NBA'in En Değerli Oyuncu ödülünü 5 kez almayı başarmıştır. Jordan 90'larda 10 yıldan fazla sahalarda hakimiyet sürmüştür.
İnsan ister ise her şeyi başarır. Yeter ki istesin.