Günlerdir tartışılan ve merakla beklenen Bakanlar Kurulu toplantısı Beştepe’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında yapıldı.
Erdoğan siyasetin çok tartıştığı, muhalefetin sert eleştirilerde bulunduğu, Bakanlar Kurulu toplantısının 19 Ocak’ta kendi başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirileceğini daha önce kamuoyuna açıklamıştı.
Muhalefetin Başkanlık Sistemi’nin provası olarak değerlendirdiği kabine toplantısında, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun gergin hali dikkatlerden kaçmadı.
Kim ne derse desin, gizlemeye çalışırsa çalışsın, Erdoğan’ın hükümetin bazı uygulamalarından hoşnut olmadığı açıkça görülüyor.
Nitekimbir süre önce Beştepe’de görüştüğü AKP’li Grup yöneticileri ile kadın milletvekillerine hoşnutsuzluğunu iletmiş, hükümetin karar alma sürecinde kendisine danışılmadığından yakınmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diğer konudaki yakınmaları, serzenişleri de gazetelerde haber olarak yer almıştı.
Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, Erdoğan en çok Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık arasında istişare ve danışma mekanizmasının yeterince işlemediğinden, kullanılmadığından şikayetçi.
Erdoğan, hükümet tarafından şeffaflık konusunda açıklanan pakete ilişkin , ‘’2010’daki Başbakanlık genelgesi ile bunu hayata geçirmiştik. Buna ne gerek vardı’’ sözleri ile hoşnutsuzluğunu dile getirmişti.
Yine kamuoyuna yansıyan kulis bilgilerine göre, şeffaflık paketinde yer alan mal bildirimi konusundaki rahatsızlığını; görüştüğü AKP’li vekillere ileten Erdoğan, ‘’Mal bildiriminde çok dikkatli olunmalı, böyle giderse görev alacak il ve ilçe başkanı bulamazsınız’’ diyerek pakete karşı olduğunu ifade etmişti.
Erdoğan inşaat sektörüne yönelik alınan önlemleri de ‘’İnşaat sektörü ekonominin lokomotifidir. Sert kararlar alırsanız ekonomiyi olumsuz etkiler’’ diyerek eleştirmişti.
Aslında hükümetin bu ve bilemediğimiz diğer icraatlarından rahatsız olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüştüğü AKP’li vekiller ve yetkililer aracılığı ile Başbakan Davutoğlu’na, ‘’Kızım sana söylüyorum, gelinim sen duy’’ örneği mesajını iletmişti.
Sanırım rahatsızlığını, hoşnut olmadığı icraatları Bakanlar Kurulu öncesi baş başa görüştüğü Ahmet Davutoğlu’na da söylemiştir.
Ahmet Davutoğlu’nun kameralara ve fotoğraf karelerine yansıyan gergin yüz ifadesinin altında acaba bu görüşmede konuşulanlar mı var?
Bunu ancak, iki lider emekli olduğunda anılarını yazacağı kitaptan öğrenebileceğiz.
Belki de hiç yazmaz, kendi aralarında bir sır olarak kalır.
Bu arada Erdoğan ile Davutoğlu arasında milletvekili adaylarının belirlenmesi sürecinde de rahatsızlık yaşanacağı ileri sürülüyor.
Kuşkusuz Erdoğan’ın emek verdiği, yıllarca yönettiği, seçimler kazandığı AKP’den seçime katılacak adayların belirlenmesinde önerileri, görüşleri olacaktır.
Gelişmeleri önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.
Bundan sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan kabineyi belirli aralıklarla Beştepe’de toplayacak, görüşlerini, önerilerini aktaracaktır.
Zaten kendisi de ‘’Ben diğer cumhurbaşkanlarından farklıyım’’ diyerek bunun mesajını vermişti.
Muhalefetin ‘’Başkanlık sisteminin provaları yapılıyor’’ diyerek eleştirdiği Erdoğan’ın başkanlık edeceği Bakanlar Kurulu toplantısına bundan böyle Türkiye sık sık tanık olacak gibi.
Aslında cumhurbaşkanlarının doğal afet, savaş, yaygın hastalık, terör olaylarından ötürü Bakanlar Kurulu’nu toplamaya Anayasa’dan kaynaklanan yetkisi var.
Bugüne dek cumhurbaşkanları ilki 1962 yılında olmak üzere 17 kez Bakanlar Kurulu’nu toplantıya çağırdı.
Cemal Gürsel 2, Fahri Korutürk 2, Süleyman Demirel 2, Kenan Evren 4, Turgut Özal 7 kez Bakanlar Kurulu’nu topladı.
Bu toplantıların bir kısmı Çankaya Köşkü’nde, bir kısmı da Başbakanlık’ta yapıldı.
Son toplantı Süleyman Demirel’in başkanlığında 2000 yılında gerçekleşti.
Ahmet Necdet Sezer ile Abdullah Gül, Bakanlar Kurulu’nu toplantıya çağırmadı.