Bilgi sahibi olmadan,fikir sahibi olanların
densizliklerinden geçilmiyor memlekette...
Her konuda uzman geçinir bu tipler...
Her şeyi onlar bilir,çünkü bilenler
geri çekilmiş, suskundur...
Nereye kadar?..
Ona da öyküyü okuduktan sonra siz karar verin!..
* * *
Günlerden bir gün,kuzeydoğudaki Meşhete gitmek üzere,
kumaş yüklü bir deve kervanı yola çıktı.
Kervan birkaç gün sonra Deştikebir Çölüne vardı.
İlk bakışta uçsuz bucaksız gibi görünen 400 km.lik
bir kum yığını. Oralardan bir kuyudan su tedarikini
yapan kervan çöle girdi. Aradan bir hafta geçti.
Dıştan bakıldığında, her şey yolunda görünüyordu
ancak kervan içten içe kaynayan bir kazan gibiydi.
Bu kazanı başdeve kaynatıyordu. O kervandaki
yirmi devenin başıydı. Mola verildiği zaman devamlı
konuşur, bir şeyler anlatır, ötekiler de sessizce
dinlerlerdi. Koca kervana neden bir eşek liderlik
ediyordu ki? O en önde olmasa olmaz mıydı?
Sanki eşek olmasa kervan gideceği yere
varamayacak mıydı?
Ben diyordu başdeve, Mısıra gittim,
Arabistana gittim, Yemene gittim, Anadoluya
gittim. Yüce dağları aştım, susuz çöller geçtim.
Binlerce, onbinlerce kilometre yol yürüdüm, İranda
gezmediğim, dolaşmadığım yer kalmadı. Bu Deştikebir
Çölünden defalarca geçtim. Benim gibi doğuştan
lider varken, bu küçük eşek de kim oluyor ki
bize yol gösteriyor? Boy yok, pos yok, liderlik
onun neyine? Gelin şu eşeği başımızdan defedelim.
Eğer lider ben olursam her türlü iyiliği bekleyin.
Yoruldum diyenin yükünü sırtımda taşıyacağım...
Kervandaki develerin birkaçı buna itiraz ettiler,
eşeğin gitmesini istemediler.
Kime ne zararı var garibin? Bırakalım, önde o gitsin,
bizi Meşhete o götürsün. Zaten hiçbir işimize
karışmıyor. Molalarda bir kenarda tek başına sessizce
oturuyor. Durup dururken günahını almayalım.
Başdeve böyle diyenlere karşı çıkıyordu.
Garip mi? Neresi garip bunun be? Acınmaz böylesine.
Onun yemini, suyunu biz taşıyoruz, bir de kaprislerine
boyun eğecek değiliz. Onu kervandan uzaklaştırmak lazım.
Sonunda başdevenin kesin kararı karşısında direnci
kırılan birkaç deve, istemeye istemeye eşeğin
gitmesine razı oldular. Eşek bu duruma karşı çıktı.
Olmaz dedi. Ben bu kervanı terk etmem, bensiz
Meşhete varamazsınız, pusulayı şaşırır, çölde
kaybolursunuz dedi. Sözlerine kulaklarını
tıkayıp, tepinmesine aldırış etmeyenlerin
küfür derecesine varan hakaretleri karşısında
eşek, Ne haliniz varsa görün diyerek çekip gitti.
Ertesi gün başdeve çalımla yürüyordu kervanın
önünde ve arada bir arkasına bakıp gururla gülümsüyordu.
Kervan ilk günden başlayarak hedefinden adım adım
uzaklaşarak güneybatıya doğru geniş bir yay
çizip Kuhistan Çölünün ortalarına kadar geldi.
Günlerdir diğer develerin ikazlarına kulak asmayan
başdeve sonunda liderliği kaybetmişti. Pusula şaşırılmış,
kervan Kuhistan Çölünde kaybolmuştu. Yol yok, iz yok,
ne tarafa gidilmeliydi acaba?
Günler sonra eşek çıkageldi. Develer sessizce eşeğin
arkasında tek tek sıra oldular. Eşek, şaşkın şaşkın etrafına
bakınan başdeveye, Artık sen en arkada yürüyeceksin dedi,
Yoksa ben bu kervana liderlik etmem. Diğer develer de
eşeğin bu kararını haklı buldular ve başdeve yolculuğunun
geri kalan kısmını kervanın en arkasından yürüyerek
tamamlamak zorunda kaldı.
* * *
Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle...