Hikmete ram olmuş insanların kendisinden beklenen davranış süreği, ruhunu ve bedenini gücün ve paranın esaretinden azade kılarak her daim alçakgönüllülüğün ve olgunluğun heykelini dikmekten ibaret olmalıdır. Tabii bunu bir şekilde hayatın gayesi yapmak suretiyle tüm zerrelere nakşetmek her kişi için değil kamil kişi için anlamlı ve bahtiyarlık vesikasıdır. Bu açıdan bu mücadele ikliminden 'mansur' bir komutan edasıyla öne çıkıp insani mahiyetin görkemli şekilde heykeltraşlığını yapmak son derece meşakkat ve özveri isteyen bir duruma tekabül etmektedir.
Gönençli bir ikbal arzusu elbette her fıtratın arzulayacağı bir husustur. Ancak bunu ikame ve ikmal etmeden evvel buna yönelik vecibelerin yerine getirilip getirilmediği hususunda tüm medeni tasavvurların ortaya konulması zorunludur. Bu bağlamda hak edilmeyen ancak sureten bakıldığında başarı olarak addedilen mevzularda bir mahcubiyet ve nedamet duygusu hakim olmalıdır. Bununla birlikte bugünün hakim havasına bakıldığında temel ilahi normların dahi ıskalanması suretiyle makam ve paranın adil olmayan şekilde dağıtılması ve bunun çoğu kez kutsanması, buna muhatap olanın kendisini 'maktul' görmesi gerekirken 'makul ve makbul' görmesi acınası bir durumdur.
Yukarıda temas edilen noktalara bağlı şekilde ehliyet ve liyakatta kemalatı nakıs ve natamam olan, vazife deruhtesinde defosu olan kişilerin makam ve para ile lig değiştirmesine olanak tanınması, neticede hukukun da bir yerde iğdiş edilmesine sebebiyet vermektedir. İşte bu durumda olan kişiler ne yazık ki sahip ol(a)madığı bu unsurlar sebebiyle kamunun aleyhine olacak şekilde kendisine sonsuz güç vehmederek hareket etmektedirler.
Süreli ikamet dergahımız olan dünyamızda iyiler ve kötüler vardır. Biz iyilerin yanında saf tutmalıyız. Buradan hareketle soluk sayımızın ezelden belli olmasını nazara vererek, idari ve adli işleyişte pozisyonu olanlar açısından adaletin konvansiyonel yapısını ve buna koşut olarak dünyadaki itibarın 'KABİR'de cari olmadığını, bekleme odası hükmünde olan o sandukada herkesin apoletlerinden arındırılmış şekilde eşit olduğunu hatırlatmak sorumluluğun gereği olacaktır. İşbu yazıyla bu sorumluluğu ifa etmiş bulunuyoruz.