Her türlüsünden bayram müşterek neşvenin tekamülü için mühim bir vasıtadır. Bayramlar, kurbiyeti(yakınlık) bize nasip etmesi bakımından narindir, nazenindir. Bunların içerisinde bulunan dini bayramlar, toplumun da yapısına paralel özel bir yere sahiptir. Dini bayramlar, özellikle 'manevi rampa' olarak insanların duyguda lerzeye gelmesine fırsat tanımakla güzellikleri topluma muştulayan mahiyet taşırlar.
Geleceğimizde toplum olarak kutlayacağımız bir kurban bayramı bizleri beklemektedir. Bayramlar varlığı itibariyle insanlığa bir armağandır. Bu durum armağanın muhatabı olanlar bakımından bunun mahiyetini idrak ile doğru davranış kodlarını yüklenerek hareket edilmesi zaruretini ortaya çıkarmaktadır.
Bayramın manasını idrak eden lütufla muamele görür. Hayırhah bir yaklaşım modelini tatbiki kendine rehber edinen hep güzelliğe mazhar olur. Meziyetlerini sarfta lütufkar olan pek çok lezzete muhatap edilir. Agah olduğu hususlarda kendisine paydaşlar bulan hep serfiraz olur. İyilik perdesini her daim açık tutan ilelebet cari sermaye kazanır. Lalezarda dolaşanın üstüne gül kokusu siner. İnsanları kötülükten nehyedenin hanesi bereketle dolar. Samimiyetin anıtını diken kişinin bakiyesi kuşaklara sirayet eder. Nardan uzaklaşmayı düşünerek hareket edenin akıbeti cihan olur. Hikmetle bakan rahmetle müşerref kılınır. Battal olmayan düşünceye sahip olanın akıbeti hayırla neticelenir.
Son dönemler nazara alındığında toplumda bir yarılmanın yaşandığı kolaylıkla ve her seviyede insan tarafından gözlemlenmektedir. Akıl, vicdan insan toplumu terk etmiş vaziyettedir. Umarız bayram, bu derekeye düşen toplum için bir yenilenme düğmesi olarak fonksiyon icra eder ve zihinlerdeki tortuyu yok eden bir milad ortaya çıkar. İdeolojik bagajları bir kenara itmek suretiyle toplumsal kucaklaşmanın meşalesi yakılır. Muvazene toplumda hakim olur. Büyük mütefekkirin dediği gibi, 'esrarlı ve muhteşem mavera rüyası' artık hayat bulur… İyi bayramlar…