Sevgili anneciğim, babacığım, dedeciğim, öğretmenim ve diğer hepiniz…
Şimdi ben doğduktan sonra emeklemeye başladığım sıralarda beni halının ortasına bırakıp tepeden o pörtlek gözlerinizle ve kocaman dişlerinizi göstere göstere benim ilgimi çekmeye çalışıyorsunuz ya, yine o sırada merak ettiğim için herhangi bir şeye elimi uzattığımda hepiniz birden çığlık çığlığa bağırmayın, çünkü zaten ileride çok soru sormaya başladığımda bana 'icat cıkarma' cümlesini tekrar tekrar kuracaksınız. Böylelikle ben merak etmeyen, heran başına bir iş gelecekmiş gibi yaşamaya çalışan bir çocuk olacağım ve soru sormayı da bırakacağım için keşif yapamayan sizler gibi olacağım. Devamında zaten 'komşunun çocuğu falanca üniversiteyi kazanmış' diyerek sizinle çatışmamı bizzat siz sağlamış olacaksınız.
Mesela dokuz veya on yaşıma gelene kadar bana 'senin pabucun dama atıldı' gibi soyut aktarımlarda bulunmayın çünkü kafam karışıyor, ben önce pabuç ve damın ne olduğunu anlamaya çalışıyorum, sonra neden atıldı diye uzun uzun düşünüyorum, kendimce anladıktan sonra çıkıp pabuca bakabileceğim dam aramaya başlıyorum.
Birisi benimle tanışmak istediğinde omzumu dürtüp durma, hadi merhaba desene, adını söylesene, peşinden 'şimdi yeni ya alışınca konuşur' gibi uydurma bir düşünce hiç belirtme, benim yerime konuşmak yerine susmayı denesen… Çünkü benimle tanışmak isteyen kişi, neden önce kendi adını söylemiyor ki, diye düşünüyorum o sırada. Bir de zaten sen benim yerime cevap vereceksin onu da hesaba katıyorum. Bu durum hadi el salla, hadi teşekkür et, hadi hoş geldin de, hadi iyi akşamlar de, hadisene söylesene gibi çok örnek içeriyor. Bir şey söyleyebilir miyim, önce neden sen teşekkür etmiyorsun, neden önce ben teşekkür edecekmişim, zaten tam söyleyemiyorum, söyleyince de 'ay yerim seni sen ne tatlı şeysin' derken üzerime üzerime geliyorlar, bak buna alışmam çok zor oldu biliyor musun, ilk başlarda gerçekten beni yiyeceklerini düşünüyordum, komik ama korkuyordum.
Büyüklerine saygılı ol diyorsunuz ya; saygılı nedir önce burası karışık geliyor, sonra ben bu durumu genelliyorum, bütün büyüklere saygılı ol anlıyorum, sonra yine siz şöyle demeye başlıyorsunuz, kötü insanlar var, kötü insanlar? Evet evet büyüklerime saygılı olacağım ama kötü insanlar da büyük mü? Bilemiyorum.
Sonra hatırlayın henüz yürümeye başlamıştım, birkaç yıl olmuş işte, kulağımda çınlıyor 'koşma' sesleri, arkasından olmaz, yapma, zıplama, gitme, dur, kımıldama, sorma, konuşma… ve sonra çok iyi bildiğiniz gibi 'sen yaparsın, halledersin, dert etme, çok sessizsin, hiç ifade etmiyorsun kendini, korkma hiçbir şey olmaz, canım sende az girişken ol yahu' demeye başlıyorsunuz…
Bir de şey var, aslında çok şey var da hangi tuhaflığınızı yazayım bilemedim, gelip yanağımı sıkıyorsunuz ya, dikkat ettim de siz kendi aranızda hiç böyle şeyler yapmıyorsunuz, adına da makas diyorsunuz, demek ki 'çocuklardan makas alınabilir' diye genelliyorum bende…
Geçen yıl ki öğretmenim oyun oynatıyordu hep, şimdi ki çiçek olun diye bir şey söyledi, başta anlamadım ama biraz daha büyüdüğüme pişman olmuştum, ayrıca saygıdan ayağa kalkacakmışız, zil dedi birde, zil var, bunu büyüyünce anlayacağım, zil beni aceleci, dikkatsiz ve panik biri yapacak…
Yalan söyleme dedikten hemen sonra yalan söylüyorsun ya acayip bir şey oluyor anlatamam sana, bunu sana belirtince de kızıyorsun, aynen düştüğüm zaman, 'neden dikkat etmiyorsun' diye çıkıştığın zaman gibi, bildiğin düşüyorum ve üstüne o pörtlek gözlerini yine sonuna kadar açıp değişik mimikler yapıyorsun, bazen bağırıyor, bazen de vuruyorsun, sonra ben okuldaki arkadaşlarıma aynısını yapıyorum, sonra şikayet geldi diye aynısı tekrarlıyor…
Ayıp ayıp demeyi çok seviyorsunuz ama ayıp etmeden ayıp sözler konuşmaktan vazgeçmiyorsunuz…
Sürekli afferim diyorsunuz, neden? Birde hata ve yanlış yapmama izin vermiyorsunuz, neden? Bırakın o koltuğa ben kendim çıkayım, başarılı hissedeyim, ben dünyaya nasıl geldim sanıyorsunuz, leylekler mi getirdi, milyonlarca yarışmacı arasından kendi bileğimin hakkıyla o yarışı ben kazandım, o koltuğa da çıkabilirim, amacın beni korumaksa, bunu bana çaktırmadan yapmalısın…
Gel sohbet edelim, sorularıma cevap ver, ama dinleyen yok ki, kime diyorum ben, tabi çocuğum ben, ne anlarım, bir elinde telefon, diğerinde kumanda... O zaman az salın daa…