Dün gazeteye geldiğimde,
masamın üzerinde
beyaz bir zarf vardı...
Zarfın dışında nereden
geldiğine dair herhangi bir ibare
bulunmuyordu...
İhbar mektubudur düşüncesiyle
açtım zarfı...
Sayındiye başlayan ancak isim belirtilmeyen
mektubun başkalarına da gönderildiği hemen
anlaşılıyordu...
Daha ilk satırda dondum kaldım...
Merkezi Kanadada bulunan Türkiye Kiliseleri Tamir Bakım ve Onarım Vakfı,
Cedit ve Liman mahallelerinde
iki Rum asıllı vatandaşa ait olduğu ileri sürülen arsa ve evlerin işgal altında olduğunu iddia ederek,
yeni çıkan Vakıflar Yasası kapsamında
ihtarname çekmişti...
İddia edilen yerler arasında
Liman Mahallesindeki Gençlik Parkı da vardı...
İlginçlik, ihtarnameyi çeken vakfın Türkiye sorumlusu Turgay Kadiroğlunun talebindeydi...
Kadiroğlu, noter kanalıyla çektiği ihtarnamenin son bölümünde,
Kaldı ki 80 kadar daire sahibi için bizlerin 2 daire karşılığı tutan hesabı fazla bir şey değildir, dolayısıyla gelinen durum onları da ilgilendirmektedir. Bu nedenle bir helalleşmenin gerekli olduğu kanaatindeyim diyordu...
H.S adlı bir vatandaşa çekilen
ihtarnamenin bu bölümü resmen
şantaj yaklaşımıydı...
Böyle bir paylaşım,
helalleşmenin ruhuna
ters düşer...
Asıl mesele, Vakıflar Yasasının çıkmasından
sonra bu tür iddiaların çoğalacak olmasıdır...
Önüne gelen
saçmalayacaktır...
Orası-burası bizimdi, diyecektir...
Türk yargıçların kararlarını
beğenmeyip, AİHMe başvuracaklardır...
Olacaklara bakın siz...
Hep birlikte seyredelim helalleşmeleri...
80e karşılık 2ye razıyım abi demeleri...
Ne günlere kaldık Yarabbi...
Nasıl ayıklayacağız şimdi bu pirincin taşlarını?..