Son dönemde akıllı telefonlara indirilen ve "deprem olacak" diye uyarı verdiği düşünülen mobil uygulamalar, aslında depremi önceden tahmin etmiyor. Bilimsel olarak, yeryüzünde henüz depremin ne zaman ve nerede olacağını kesin olarak öngörebilen bir teknoloji bulunmuyor. Peki bu uygulamalar nasıl çalışıyor?

Bazı uygulamalar, depremin merkez üssüne yakın bir yerde meydana gelmesinden hemen sonra, yer altı sensörlerinden gelen verileri analiz ediyor. Bu verilerle, zararsız ve hızlı olan P dalgaları tespit ediliyor. Daha yavaş ve yıkıcı olan S dalgaları henüz ulaşmadan önce, kullanıcıya bir bildirim gönderiliyor. Böylece, deprem bölgesine uzak kullanıcılar birkaç saniyelik erken uyarı alabiliyor.

Ancak bu durum, birçok kullanıcı tarafından yanlış anlaşılıyor. Bildirimler o kadar hızlı geliyor ki, bazı kullanıcılar sarsıntıdan önce telefonlarının titreştiğini belirtiyor ve bunun bir “tahmin” olduğunu sanıyor. Gerçekteyse, deprem çoktan başlamış oluyor; uygulama yalnızca bu olayı çok hızlı bir şekilde haber veriyor.

Anne Olmaya Hazır Mısın?
Anne Olmaya Hazır Mısın?
İçeriği Görüntüle

Türkiye’de sık kullanılan uygulamalar arasında AFAD Acil, Kandilli Rasathanesi, Earthquake Network, LastQuake ve MyShake gibi seçenekler yer alıyor. Bu uygulamalar, resmi kurumlardan aldığı verilerle kullanıcıyı bilgilendiriyor ve artçı sarsıntılar hakkında da anlık bildirim sunabiliyor.

Uzmanlar, bu uygulamaların hayat kurtarıcı olabileceğini ama kullanıcıların “depremi önceden bildiği” algısına kapılmaması gerektiğini vurguluyor. Deprem bilimciler, yerkabuğundaki gerilim birikimlerinin nasıl ve ne zaman kırılacağını kesin olarak belirlemenin bugünkü teknolojiyle mümkün olmadığını hatırlatıyor.