Merhaba değerli okuyucularım.
Bugün sizinle bu köşedeki ilk yazımı paylaşıyorum. İnşallah bundan sonra Cuma günleri özellikle ekonomi alanındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşma fırsatı bulacağım. Sizlerden gelen eleştiriler ve yorumlarla gelecek yazıların daha faydalı olacağını ve seviyeli bir dille birlikte fikirlerimizi paylaşmanın mutluluğunu yaşayacağımızı düşünüyorum.
Bugün sizlerle Türkiye'nin temel bir sorunu olan döviz kurlarının niçin sürekli artmakta olduğunu, döviz kurlarındaki artışın niçin durdurulamadığını konuşalım istedim.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri döviz kurlarındaki artış maalesef durdurulamıyor. 1950 yılında bir dolar 2,8 Türk Lirası (1$=2,8TL) olan dolar kuru 2004 yılı Aralık ayında bir dolar bir milyon 350 bin TL'ye (1$=1.350.000TL) çıkmıştı.
Yabancı paralar karşısındaki paramızın pul olmuşluğunun utancını daha fazla yaşamamak için paramızdan altı sıfır atmış, 2005 yılı Ocak ayı itibariyle bir dolar 1,3 TL'ye karşı gelecek şekilde yeni dolar kuru oluşmuştu.
Artık bizim de değerli bir paramız olduğu için sevinebilirdik. Ancak zaman içinde döviz kuru artmaya devam etti ve bugün bir dolar 6 TL'yi aştı. Geçmişte paramızın yabancı paralar karşısındaki değerinin pul oluşunun acı tecrübesini yaşadığımız için, bu gidişle yine aynı sorunla karşılaşır mıyız diye doğal olarak endişe duyuyoruz.
Döviz kurları artışı ihraç mallarını yabancılar için ucuzlattığı ve ithal mallarını bizler için pahalılaştırdığı için, döviz kurları arttıkça yurtiçinden yurtdışına refah kayması oluyor. Bu yüzden ülke olarak arzulanan gelişmişlik düzeyine ve millet olarak arzulanan refah düzeyine bir türlü ulaşamıyoruz.
Türkiye'de döviz kurları niçin sürekli artıyor? Bu soruya dövizi herhangi bir mala benzeterek cevap bulabiliriz.
Her bir malın fiyatının olduğu gibi, dövizin fiyatı döviz kuru olmaktadır. Bir malın bedelini ödeyenin ona sahip olduğu gibi, döviz kurunu ödeyen dövize sahip olur.
Mal kıtlığının malların fiyatını artırdığı gibi, döviz kıtlığı döviz kurlarını artırır. Türkiye'de döviz kurunun sürekli artmasının sebebi işte budur, yani dövizin kıt olmasıdır. Döviz kuru artışı dövizin kıt olması yanında döviz varlığının artıp azalmasıyla da ilgilidir. Ülkenin sahip olduğu döviz varlığı azalırsa döviz kuru daha çok artar. Döviz varlığının artmakta mı yoksa azalmakta mı olduğunu anlamak için en güvenilir gösterge Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) döviz rezervleridir. TCMB'nin döviz rezervleri azalırsa döviz kurları artışını durdurmak mümkün olmaz.
TCMB'nin altın ve döviz varlığı toplamı 2013 yılı Kasım ayında 135 milyar dolara ulaşmıştı. Günümüzde bu rakam maalesef 100 milyar doları bulmuyor. Son zamanlarda döviz kurlarındaki hızlı artışta döviz rezervlerindeki bu azalışın önemli rolü olmalıdır.
Döviz rezervlerinin azalması döviz spekülatörlerini döviz satın almaya yöneltir. Onlar döviz kurlarındaki artışı ranta çevirmek amacıyla döviz satın alırlar. Örneğin beş TL'den bin dolar satın alan bir spekülatör, döviz kuru altı TL'ye çıkınca bin TL kazanmış olur. Spekülatörler daha çok kazanmak için döviz taleplerini artırdıkça döviz kurları artar. Döviz kurları arttıkça spekülatörler döviz taleplerini artırırlar. Böylece döviz kurları ile spekülatörlerin döviz talebi arasında birbirini besleyen kısır döngü oluşur.
Özetle söylemek gerekirse, yazımızın başlığı olan 'döviz kurlarındaki artış niçin durdurulamıyor?' sorusuna, 'TCMB'nin döviz rezervleri yeterince bol olmadığı, hatta rezervler azalmış olduğu için' diye cevap vermiş oluyoruz.
TCMB'nin döviz rezervlerinin nasıl artırılabileceğini konu alan gelecek yazımızda buluşmak dileğiyle.