Anakent İş Merkezi Yerel Gündem 21 Salonu’na vardığımda; “Şiir Dinletisi” programı başlamıştı…
Sessizce salona girip, en arka sıraya oturdum.
Kürsüde Zeynep Yurduseven şiir tadında konuşuyordu…
Dr. Emin Dinççağ’ın “BİRİNCİ AŞK İKİNCİ ŞİİR” kitabının “ilksöz” ünü okuyordu.
Fon müziğini Raif Demirci,( Kaval) Şerif Kayaoğlu (Bağlama)Yahya Bülent Dilek (Gitar)yaparken programın tonmaysterliğini Necati Kayaoğlu ve Fuat Dilek gerçekleştiriyordu.
Salonda 50 kişiye yakın izleyici vardı.
Sessizce dinliyorduk…
Naif bir şiir akşamını yaşıyorduk…
***
“Önce inanmalı insan, aşk ne demekse o.
Aşkın manası illaki anladığımız gibi değil.
Onun için aşkın içi boşaldı, onun için her şeye aşk diyor insanoğlu. Oysa aşkın bu olmadığını anladığımızda; dünya değişecek, bulutlar pembe, insanlar melek, yağmurlar şefkat, sitemler incelik, bakışlar zarafet, kalpler aşk yumağı, eller hep dost, diller hep şarkı, bakışlar sevda, umutlar gerçek olacak.
Kötülük, kavga, şiddet, menfaat, önyargı, çekememezlik, kıskançlık, bencillik olmayacak.
Birinci aşk olacak.
Sonra şiir gelecek.
Naif, karınca ezmez, kibar, zarif, duyarlı, ince, estetik zevkleri yüksek, değer bilen, sonradan görme değil, geleneksel kültürünü de yaşatabilen, onu oya gibi işleyebilecek donanıma sahip, kendine ve kendi değerlerini iyi tanıyan, bir ŞİİR gelecek.
Şiir işte; bir çaba, iki satır bir şey ama anlamlı iki satır, bir şeyler söyleyen iki satır… Laf değil, art arda dizilmiş üç beş sözcük hiç değil.
Birinci aşk,
İkinci şiir.
Sevgiyi, aşkı, sevdayı, öyle görmek isteği ve dileğinin seslendirilmesidir. Eğer önce aşk diyebildiğimizde, AŞK’ın anlamını düşünüp, anlayıp, kavradığımızda neler olacağına dair bir tartışma açmak, bu konuda herkese bir çağrı aslında…
Aşkı, sevdayı, sevgiyi sıradanlaştırmadığımızda içi dolu ve sahip çıkabildiğimiz kavramlar olduğunda, her yaptığımız, değerli, her düşündüğümüz safiyane, her hedef mutluluk, her gidiş kutlu, her yazdığımız ŞİİR olacaktır.
Şiir için, haksızlıkta etmek istemem. En yalın, en güzel, en duygusal eserlerimizdir şiirlerimiz. Herkesin anı defterine karaladığı, masum güzel, tertemiz şiirleri vardır. En çocukça duygularımızın tanığı, en sevdiğimiz anılarımız, bizi en iyi anlatan sevgilerimiz, anı defterlerinde kalmış eski şiirlerimizdir. Ve o şiirlerde hep masum bir aşkın ayak izleri, alın teri, bakışları ve güzelliği saklıdır.
Onun için: Birinci Aşk
İkinci Şiir.
***

Devamı haftaya bugün.