Samsun gelişiyor mu?
Kalkınıyor mu?
En iyi anlamanın yolu, başka yerleri görmek.
Kıyaslamak.
Kıyaslama yapabileceğimiz bir gezimiz daha oldu.
Samsunspor’u deplasmanda izlemek için gittiğimiz Elazığ’da.
Elazığ’a giderken Amasya, Tokat, Sivas ve Malatya’ya da uğradık.
İçlerinde en büyüğü şüphesiz Malatya.
Malatya hizmetlerden nasibini almış bir ilimiz.
Nüfus büyüklüğü ile de kıyasladığımızda Samsun’a ulaşmış.
Bir farkımız onlar göç alırken biz veriyoruz.
Onlar Samsun’dan daha iyi hizmet görürken, biz geride kalmışız.
Modern bir kent yaratılmış.
Geniş bulvarları.
Alt-üst geçitleriyle.
Gezilebilecek yerleriyle.
Doğrusu bizi sollamış.
İlkadım’dan biraz daha büyük Elazığ da modern şehircilikten nasibini alan illerimizden biri.
Sivas-Tokat da arayışlarını sürdüren.
Hizmet seferberliği Elazığ ve Malatya’da olduğu gibi hız kazanmasa da
Samsun’a benzetebileceğimiz illerden.
Amasya’da özellikle turizm almış başını gidiyor.
Turizmle birlikte hizmet de var.
Diyeceksiniz ki; Samsun’da yok mu?
Var şüphesiz.
Ama emsalleriyle kıyasladığımız zaman hayli geride.
Gidip görünce insan fark ediyor.
Sadece illerimizi değil, Türkiye’yi de kıyaslamak mümkün.
Uçtuk diyorlar.
Otobanlarla, hastanelerle ve çokça şeyle önde olduğumuzu öne sürenler başka ülkeleri görmeyenleri rahatça aldatabiliyorlar.
İşin aslı o mu?
Bir gidip görün.
Uçtuk mu?
Yoksa o ülkelerin çok mu gerisindeyiz bir görün.
Uçsak da ulaşamayacağımıza bir tanık olun.
Balkanlar’da bile savaştan yeni çıkan ülkelerde bugün övündüğümüz yollar var.
Kısacası gezmek-görmek gerek.
Bu toplumun büyük çoğunluğu bir gezebilse, görebilse gerçeklerin farkına varacak.
Varmakla birlikte bizi avutanları cezalandıracak.
Gezmek-görmek güç ister.
O güç toplumumuzun büyük bölümünde yok.
Avutmak da bu nedenle kolay olsa gerek.
Ne dersiniz?