Bilim ve teknolojik çalışmalarda adını duymadığımız veya pek hatırlamadığımız birçok kişinin emeği vardır. Öne çıkan bilim insanlarının adları ve yaşamları, birçoğumuz tarafından bilinmesine rağmen onların adını dahi bilmeyiz, işin açıkçası pek de merak etmeyiz.
Elektrik port sitesinin “Tesla-Man Out of Time, Margaret Chaney,2010” eserinden derlediği “Zamanın Ötesindeki Dahi” çalışmasını okuduğumda NicolaTesla’ya değinemeden geçemedim.
“Nikola Tesla . 1856 – 1943 yılları arasında yaşamış Elektrik Mühendisi, Makine Mühendisi, Fizikçi ve Elektrofizik uzmanı, mucit bir HIRVAT. Elektromanyetizma alanında devrimsel buluşlara imza atmış, teorileri ve patentleri sayesinde alternatif akım, elektrik güç sistemi, çok fazlı güç sistemi ve indüksiyon motorlarının gelişmesini sağlamıştır. 1894 yılında kablosuz uzaktan kumanda ile gerçekleştirdiği gösteri ve “Akımlar Savaşı”ndan galip çıkması nedeniyle ABD’nin en büyük elektrik mühendislerinden biri olarak kabul edilmiştir. En büyük düşü olan “Kablosuz Enerji Aktarımı” konusunda deneyler yapmış, kilometrelerce ötedeki lambaları kablosuz olarak aydınlatmıştır.
700’e yakın patentle dünyanın en fazla patente sahip bilim insanı olarak dünya tarihine geçen Tesla 1960 yılında toplanan Ağırlık ve Ölçüler Genel Konferansı’nda (General Conference on WeightsandMeasures) “Manyetik Alan Şiddeti”nin birimine adı verilmiştir. Buluşları ve çalışmaları sayesinde bugün insanlık Tesla ya çok şey borçlu. İnanılmaz icatlarını ticari meta haline getirmediği için çok büyük servetleri elinin tersi ile itmiş, kimi buluşları başkaları tarafından sahiplenilmiştir. Öldükten sonra notlarına FBI tarafından el konulmuştur.…” http://www.elektrikport.com/teknik-kutuphane/zamanin-otesindeki-dahi-nikola-tesla/4360#ad-image-0
100. yılını andığımız Çanakkale Savaşı’nda Galatasaray Lisesi’nin 1912 yılında 60 mezun verirken, 1915 yılında 18, 1916 yılında 4 ve 1917 yılında 5 mezun vermesini, Vefa Lisesi ve Çapa Erkek Öğretmen Okulu’nun anılan yıllarda mezun verememesi, 1916-1917 yıllarında Balıkesir Lisesi’nin 94 şehit vermesi, Edirne Lisesi’nin 25 öğrenci şehit vermesi, 1915 yılında mezun vermeyen Sivas Lisesi’ni, 1911 yılında 64 öğrencisini mezun eden Kastamonu Abdurrahman Paşa Lisesi’nin 1916-1917 yıllarında mezun verememesini ve yurdun diğer bölgelerinde de durumun pek farklı olmadığını dikkate aldığımızda dünya bilim ve teknolojiyle uğraşırken; bizim emperyal güçlere karşı var olma mücadelesi verdiğimiz apaçık ortaya çıkacaktır.
Zaman zaman kendime sorduğum, cevabını bulmaya çalıştığım: neden bilim ve teknoloji üreten bir ülke olamadık, neden gelişmiş ülkeler arasında yerimizi alamadık sorularının cevabı, belki de bu anekdotlarda gizli.
Dünya bilim ve teknolojiye yoğunlaşırken, biz var olma savaşına odaklanmak zorunda mı kaldık, bırakıldık?
Evet değerli okurlar, küresel ekonomik gelişmeler ve yansımaları bir daha göstermiştir ki: sürdürülebilir bir gelişim ancak üretimle / imalat sanayiyle mümkündür. Üretebilmek, imalat sanayimizi geliştirebilmek içinse bilim ve teknolojiye odaklanmak durumundayız. Para politikaları üzerine inşa edilmiş ülke ekonomileri her zaman ekonomik tsunami tehdidi altındadır.
Çanakkale Savaşı şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor , ülkemizin bu var olma mücadelesini savaştan öte bir yaklaşımla analiz ederek gereken dersleri çıkarmasını temenni ediyorum.