Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı
Deniz Baykalı gerginlik yaratmakla suçluyor ama
kendisi de ateşe barutla gitmekten geri kalmıyor...
Örtülü olarak Genelkurmayı,
açık olarak da Anayasa Mahkemesini
eleştiriyor...
Anayasa Mahkemesinin kararından önce itirazlarının olumlu sonuçlanmasına yönelik olarak, Yoksa çatışma çıkar diyen
Deniz Baykal ile Anayasa Mahkemesinin verdiği kararı
Demokrasiye sıkılmış kurşun olarak değerlendiren
Tayyip Erdoğanın sözlerinin arasında
toplum psikolojisinin dengelerini
bozma açısından bir fark var mı?..
Baykalın Aba altında sopa gösterir gibi sözlerinin
muhatabı Anayasa Mahkemesidir....
Erdoğanın ağır eleştirisinin
muhatabı da bu ülkenin en büyük yargı organıdır...
Bu ülkede herkesin hakkını aramak için sığınacağı tek bir liman vardır; o da yüce yargıdır...
Yargıya inanmayı ve güvenmeyi
sürdürmeyenler,adaleti başka yerlerde
arama heveslilerine
bilerek veya bilmeyerek çanak tutmuş
olurlar...
Totaliter rejim özlemcilerini
sevindirirler...O yüzden bu tür
eleştirilerde Kırıcı üsluplar kullanmak,
demokrasinin olmazsa olmazı
hukuk düzenine zarar verir...
Türkiye, hassas bir dönemden geçiyor...
Bunu en iyi anlaması gerekenler
iktidar ve ana muhalefet partileri
mensuplarıdır...
12 Eylül öncesinde, Demirel ve Ecevitin
uzlaşma kültürünü
algılayamamış olmalarının
bedelini, bu millet ödemiştir...
Hiç kimse, Genelkurmay Başkanlığının
bildirisini yabana atmasın!..
Demokrasinin temel kurumlarının
çarkları işlemektedir...
Yasama görevde...Yürütme işin başında...Yargı da saat gibi çalışmaktadır...
Onun için herkes söyleyeceklerini
önce tartmalı ve sözün nereyi vuracağını bilmelidir...