Kontrolsüz güç...
Sınırsız özgürlük...
Mevcut insan yapısı...
Bilinci ve kültürü içerisinde...
Mümkün değildir...
Ve sonu faciadır!
***
Bir insanın özgürlüklerinin başladığı yerde...
Diğerinin hürriyeti biter, bitmelidir...
Özgürlüklerin bitiş noktasında ise...
Yeni evrensel kurallar...
Sevgi, saygı, anlayış, hoşgörü...
Devreye girer...
Düşünce ve ifade özgürdür ve olmalıdır...
Ama kendi düşünceni dikte etmek...
Düşündüğünü ifade ederken, bir başkasını incitmek, aşağılamak, hakaret etmek...
Dikteden diktatörlüğe geçip...
Dayatmak ve cezalandırmak...
Hiçbir özgürlük anlayışı içinde tanımlanamaz...
***
İnsanın özgürlükleri kutsaldır...
Dini, inancı, kimliği, fikri, yaşam biçimi, giyimi, bedeni...
Çünkü hepsi de özelidir...
Ona aittir...
Bunları başkalarına dayatmadığı...
Kullanarak hiç kimseyi rahatsız etmediği...
Bu kutsallardan bir rant elde etmeye çalışmadığı...
Bunları psikolojik etken olarak kullanmadığı...
Şiddete, cinayete, teröre dönüştürmediği sürece...
Dokunulmazıdır bu kutsalları...
Ve herkes tarafından saygı duyulması...
İlahi bir kuraldır!
***
Ama tüm bunların önüne geçen...
O güçtür işte...
Güce sahip olma isteği...
Başkalarını dizayn etme arzusu...
***
O nedenle...
İnsanlığın bu bilinç düzeyiyle...
Kutsallarının korunması...
Onlara dokunulmasının engellenmesi imkansızdır!
Tüm toplumlarda, bilinç düzeyini artırmadıkça...
Hiçbir kötülüğü ortadan kaldıramazsınız!
Herkesin kötülüğü kendine iyi gelir...
Ve bu böyle devam eder!