Zaman zaman içimizden hayatın bize adil davranmadığını, başkalarına sunduğu fırsatları bize sunmadığını düşündüğümüz olmuştur. Akademik yeterliliği, yeteneği bizden daha düşük olan ama bizden daha yüksek mevkilerde çalışan insanların o noktalara nasıl gelebildiğine hayret edip öfkeleniriz. Ya da bir ortamda konuştuğumuz biri için içimizden 'bu cahillikle bu işi nasıl yapabiliyor' diye geçirip sinirleniriz. İşte bu tip kişiler, her şeyi çok iyi bildiklerine inanırlar ve çevresindeki kişileri ve onların yaptıklarını küçümserler. En doğru fikrin her zaman kendi fikirleri olduğunu düşünürler. Kendileri hakkında yapılan olumsuz eleştiriler olur ise, yapan kişilerin onu kıskanarak bu eleştiriyi yaptığını düşünürler. Bir konu hakkında bilgi düzeyi düşük dahi olsa kendilerini o konunun uzmanıymış gibi gösterir hatta bazen küçük düşebilirler ancak küçük düştüklerinin de farkına varmazlar.
Justin Kruger ve David Dunning neredeyse herkesin şikayetçi olduğu bu yapıya sahip kişiler hakkında araştırma yapmaya karar verir ve 2000 yılında yaptıkları bu araştırma sayesinde Nobel ödülü almaya hak kazanırlar. Literatürde de Dunning-Kruger Sendromu olarak yerini alır. İki psikoloğun teorisi ise şu yöndedir 'Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan özgüvenini arttırır'. Peki, sizce bu durum doğuştan gelen bir durum mu yoksa zamanla mı oluşur? Bu durum aslında zamanla gelişmektedir. Bu noktada çocukları yetiştirmede anne babanın rolü büyük ölçüde önemlidir. Çocuğa sahip olmadığı bir özelliği onda varmış gibi davranmak 'benim kızım dünyanın akıllısı, benim oğlum her şeyi çok iyi anlar ve yapar' gibi cümleler çocuğun benlik oluşumunda gerçeklikten uzak kalmasına neden olabilir. Bir süre sonra öyle sandıkları kişiler gibi davranmaya çalışırlar. Peki, niteliği olmayan kişiler kendilerini bu kadar yüksek tutarken, gerçekten nitelikli insanlar niye daha çekimser kalıyor? Çünkü kendinin yeteneklerini ve yapabileceklerini bilen kişi bunları açık bir şekilde ifade etmenin hoş olmayacağını bilir ve çevresindeki kişilerin bunu zaten onlar demeden fark edeceğini bilir. Fakat bu noktada kendilerini değerlendirme açısından eksiklik gösterebilirler. Günümüzde cahil cesaretinin bu kadar fazla olmasının bir nedeni de gerçekten nitelikli bireylerini kendilerini saklı tutmaları olabilir.
Hadi gelin sizde kendinizi değerlendirin! Hangi taraftasınız; niteliği olmayan ancak başarılı olan taraf mı yoksa niteliği olan ancak hak ettiği noktada olmayan mı?
Kendinizi değerlendirirken unutmayın ki, hayatınızdaki en önemli kişi sizsiniz ve kendi değerinizin sizin için ne kadar önemli olduğunu gözden geçirin ve kendinizi sevin. Başarılı olduğunuza inandığınız konularda sadece keşfedilmeyi beklemeyip eyleme geçin. Hayat beklemek için kısa olabilir. Hepimize mutlu haftalar dilerim…