Samsun, fırsatçılar için cennettir...
Çaykurun ambalajının taklit edilip,
piyasaya sürüldüğü yerdi Samsun...
Sahte deterjanın ve şampuanın bölgeye çıkış
merkeziydi aynı zamanda...
Mazota likit yağın karıştırılmasını,
benzine solvent katılmasını da burada gördük...
Kaçak akaryakıt yüklü tankerler de Samsunda karaya vuruyordu...
Şimdi de kaçak biyodizeli gördük...
Birkaç ay içinde
dünyalıkların yapıldığı cennet burası...
Kim bu insanlar?..
Çoğu cahil...
Cesaretleri de buradan geliyor...
Adliye kapılarından elleri kelepçeli ayrılsalar da
utanma duyguları yok...
Ne kaybedecekler ki?..
Bu tür işlerle uğraşan insanların
Samsuna çaktıkları tek bir çivi bile bulamazsınız...
Çünkü, avantadan kazanmaya alışıktır bu insanlar...
Dağıttıkları için çevreleri de vardır...
Yani, yalakaları...
Bu şehrin namuslu insanları nerede?...
Siyasileri ne iş yapar?..
Sivil toplum örgütleri neden sessiz...
Cumhuriyet Başsavcılığının el koyduğu milyonlarca dolarlık biyo kaçakçılık olayında,
bir tek DYP İl Başkanı Erdem Demirdağdan ses çıktı...
Vatan-millet deyince mangalda kül bırakmayanlar,
devletin trilyonları çalınırken sessiz kalıyor...
Ne garip değil mi?..
İşin içinden çıkacakların
tanıdık olmasından mı korkuluyor?..
Bu devlet, yol-su, elektrik, hastane yaptıramayınca,
çalışanını refaha kavuşturamayınca meydanlara dökülenler,
siz neredesiniz?..
Gözlerinizin önünde devletin trilyonları çalınırken
neden tepki göstermiyorsunuz?..
Çalınan sizin paranızdır...
Sizin geleceğinizdir...
O, bu çalışmıyor diye yakınmak yerine,
demokratik tavrı
ortaya koyarsak, bu şehir haksızlıklar cenneti olmaktan
çıkar...
Çözüme katkısı olmayanlar,
sorunun bir parçasıdır...