Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Gökçınar,
hiçbir vergi ödemeden, iptidai yollarla lisanssız olarak
üretilen biyodizel vurgunu ile ilgili olarak soruşturma açtırdı...
Güvenlik görevlileri incelemelerini
sürdürüyorlar...
Yardımcı olmak için bazı bilgileri kamuoyuyla paylaşmak istiyorum...
Söz konusu biyodizel, genellikle servis araçları, halk otobüsleri ve yolcu minibüsleri gibi araçlarda kullanılıyor...
Çünkü, normal dizele göre biyodizel, yüzde 30 daha ucuz...
İlk bakışta kar varmış gibi görülüyor...
Oysa, lisanssız üretilen bu yağların kimyasal karışımları
tüm verileriyle yerine getirilmediğinde,
araçların motoru büyük hasar görüyor ve hatta
araçta patlama olasılığı bulunuyor...
Devletin vergi kaybı milyar dolarlar...
Diyelim imalathaneler bulunamadı...
Kolayı var...
Bir yığın tahlil, şu - bu meselesiyle uğraşmaya gerek kalmadan
bu araçlardan herhangi birinin egzos borusuna 10 metre kadar yaklaşın!...
Kendinizi kızartma tavasının içinde hissedersiniz!..
Ağır bir koku üzerinize siner...
Devlet, bu işi kokuyla halledecek değil elbette...
Araçların depolarından numuneler alıp
tahlillere gönderecek...
Çıkan sonuca göre gerekli işlemi yapacak...
Sonuçların buradan Ankaraya gönderiliş şekli de çok önemli tabii ki...
Bu söylediklerim zor şeyler mi?..
Devleti trilyonlarca liralık zarara uğratarak, haksız rekabetle, yine haksız kazanç elde edenler, böylesine büyük bir suçun yanında,
bir facia olasılığını da toplumun kucağına bırakmışlardır...
İptidai koşullarda elde edilen ve içindeki kimyasal karışımlar belirli ölçüde kullanılmadığı taktirde, biyodizelin patlama olasılığı bulunmaktadır...
Kızartma yağını toplayanlar ya da hamyağı getirenler Depolama Lisansına sahip olacaktır...
Vurgunda milyon dolarlardan söz ediliyor...
Akaryakıt istasyonu sahipleri isyan ediyor...
Mazot satışlarımız durma noktasına geldi diye...
Bu işletmelerde onlarca insan ekmek yiyor...
Sahipleri, kazandıklarının kuruşuna kadar vergisini vermek durumunda...
Ayrıca, devletin Özel Tüketim Vergisi de var...
Yazık değil mi bu insanlara?..
Yazık değil mi bu devlete?..
Fırsatçılara fırsat verilirse,
bu devleti ortadan kaldırmak isteyenlerin ekmeğine
dolaylı yönden yağ sürmez miyiz?..
Vergi toplayamayan devlet, ayakta durur mu?..
Az kalsın unutuyordum; bugüne kadar devlete çorba parası kadar vergi vermeyen biri, neden kendisiyle ilgili olmayan dairenin ilçe şube müdürlerine yemek verir?...
Maaşını helaliyle hak eden devlet görevlileri için
bu işi çözmek çocuk oyuncağı...
Dün arkadaşımız Haydar Öztürk, yol boyunca biyodizel tenekelerini
görüntüledi...
Devlet isterse çözer...
Yeter ki siyasi müdahale olmasın!..
Böyle bir şeyi de hissedersem yazarım...
Bu memleket hırsızları ve onlara yataklık edenleri tanısın diye...