Bazıları ne derse desin ve nasıl senaryo üretirse üretsin, meselenin içinde olanların
söylediklerine bakmak lazım!..
Dün, İş Bankası Genel Müdürü Aydın Bali'yi
TV'den izledim...
Keşke, sosyal medyada "felaket tellallığı" yapıp, meselenin özünü çarpıtanlar da onun söylediklerini dinleyebilseydi...
Aydın Bali, bakın ne dedi:
"Bu ülke cari açıkta çift basamaklı orana yaklaştığında, yüzde 9-10'lara geldiğinde ve petrol fiyatları da varil başına 130 dolar olduğu dönemde kur atağı yemedi. Şimdi bu iki gösterge neredeyse yarısında, fakat kur atağı yiyoruz. İşte o nedenle diyorum ki, bunun ekonomik temeli yoktur. Bu, ekonomik temelleriyle açıklanabilecek bir durum değildir. Kurda gelinen seviyeleri gördüğümde kişisel olarak da meslek insanı olarak da üzülüyorum. Bunun borcu olanı var, bundan olumsuz etkileneni var. 80'lerde annemin babamın tansiyonunu izler gibi, kime ne hasar veriyor kime ne zarar veriyor diye dolar kuru izliyorum. Bunu bizim yatıştırmamız, çalışmamız, uğraşmamız lazım. Temel ekonomik değil ama her durumda almamız gereken de ekonomik önlemler var."
Bali'nin en "can alıcı" sözleri ise "Paranın sistem dışına çıkarılması, yurt dışına transfer edilmesi" konusu üzerine söyledikleriydi....
"Liberal bir ekonomide bireylerin, kuruluşların şu veya bu saikle bunları yapması açısından bir değerlendirme yapmam doğru olmaz. Bu işin biraz objektif boyutu… İşin bir de sübjektif boyutu da var.
Yurttaşsınız, vatandaşsınız, çıkarttığınız paranın tamamını bu ülkeden kazanmışsınız. Bunun kabul edilebilir olduğunu düşünmüyorum. Biz bu ülkenin sadece refahını paylaşmak için bir araya gelmiş alelade bir topluluk değiliz. Yeri geldiğinde bu ülkenin zorluğunu, meşakkatini de paylaşacağız. Nikah memuru bile 'iyi günde kötü günde, hastalıkta, sağlıkta' diyor. Bu nedenle ben vatandaşlara, yurttaşlara, kurumlara da iş düştüğünü düşünüyorum. Sorumlu davranmak gerektiğini düşünüyorum."
Bu sözler; devletin sağladığı imkanlarla kazandıkları dövizleri yurt dışına kaçıran sözde yatırımcılara, panik yaratıp, vurgun yapanlara, fırsatçılara ve meselenin özünü çarpıtanlara
"Kapak", bu oyuna katkı verenlere de milletin hakkı "Haram" olsun!..