Türkiye, içimizdeki PKK'ya ilave olarak şimdi de sınırlarımız dışında, bu terör örgütünün diğer fraksiyonu olan PYD'ye karşı Afrin'de; ÖSÖ ile TSK'nın liderliğinde bir harekata geçmiş bulunuyor. ABD'nin 'Beşar Esad'ı devirmek istiyoruz' sözüne inanarak, Türkiye Suriye'ye cephe almış idi. ABD bu işte Türkiye'yi kullanmak istemiştir. Muhtemelen Rusya'nın, ABD'nin Orta Doğu'ya tamamen hakim olmasına karşı duruşuyla harekat yapılamamıştır. Son olarak, Irak savaşında, ABD ile İngiltere ağzının payını almıştır. Bundan sonra, vekalet savaşlarına bu devletler yönelmiş bulunmaktadır. Elbette, 7 yıllık Suriye meselesinde Türkiye'nin birçok hataları olmuştur. Bugün, Afrin'de PYD terör örgütü ile mücadele eden, Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Onun için, haklı olarak bu harekatta birlik ve beraberliğe ihtiyacımız vardır. Açıkça görülen odur ki, bunun % 90'a yakın oranda gerçekleşmiş bulunmaktadır.
Her ülke için silahlı kuvvetleri önemlidir, yanız Türk milleti için TSK çok değişik şekilde öneme sahiptir ve olmak veya olmamanın temeli olarak kabul edilir. Bütün ülkeler için varlıkları bakımından önem arz eden, bilim, güçlü ekonomi ve TSK üçgeninde; TSK'nın yeri bizim için bambaşkadır. Ona 'Peygamber Ocağı' denmesinin temelinde budur. Türklerin tarih boyunca var oluşlarının temelinde bu yatar. 'Her Türk asker doğar' sözü de buradan gelmektedir. TSK'da 25 ay yedek subay olarak görev yaptım, benim için bu büyük bir kayıp değil, büyük bir kazanç oldu. O dönemdeki komutanımla halen yakın ilişki halindeyim.
Bu makalemde beni rahatsız eden iki husus üzerinde durmak istiyorum. Bunlardan birincisi dışarıdan okunan gazellerdir. Suriye'de ali kıran, başı kesen önemli iki devlet var. Bunlardan birincisi, 13 bin km. uzaktaki ABD'dir. Sayın Erdoğan ile Trump görüşmesinde; Türkiye'ye şunu yapmalısın, bunu yapmamalısın gibi, emirlerle; aba altından sopa gösteriyor. İçimden daha başka emirleriniz var mı, Sir? Diyesim geliyor. Biz diyoruz ki, PYD bir terör örgütüdür, bizim mevcudiyetimi tehdit ediyorlar. O da diyor ki, Kürtlere baskı yapılıyor! Saddam'ın zulmümden 1,5 milyon Iraklı Kürt'ü kurtaran Türkiye'dir. Türkiye tarihi boyunca, Kürtler dahil asla hiçbir azınlığa veya halka karşı soykırımı uygulamamıştır. ABD dahil tüm batı, ajanda defterlerine bir baksınlar bakalım kaç halka soykırımı uygulamışlardır? Orta Doğu'da ABD'nin varlığından endişe duyan Rusya'ya da fazlaca inanmıyorum. İnanmamam için tarih sayfaları arasında çok fazla olay vardır. Yalnız, Ülkemiz ne Rusya ne de ABD'ye veya diğer bir devletin veya devletlerin isteklerine göre değil; kendi çıkarlarına göre hareket edecektir, etmek mecburiyetindedir. Buradaki en büyük incelik ise, bu ülkeler ile ilişkileri koparmak değildir.
Beni rahatsız eden ikinci husus ise; ne kadar çok strateji uzmanımız varmış. Kendilerini akıllı zannederek neleri saçmaladıklarının farkında bile değiller. Sayın baylar, bu iş TSK'nın işidir. Sizlere hariçten gazel okumak yakışmaz. Bana göre, gizlilik esas olmak üzere, sadece haber niteliğindeki hususlar verilebilir. Açıklamalar ise, sadece Genel Kurmaydan yapılır. Zira, verilen bilgilerle düşmanlarımıza bazı hususları, istemesek bile söylemiş olabiliriz.
Üzerinde durulması gereken diğer husus ise; batı şu anda Türkiye'nin haksızlığını ortaya koyacak asılsız haberler beklemektedir. Onun için, içte ve dışta bunlara karşı gereken önlemler alınmalıdır. Ben şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, Peygamberimiz aguşunu açmış onları bekliyor. Gazilerimize acil şifalar dilerim. Gazamız mübarek olsun. Saygılarımla.