Bizim Müftümüz konuştu mu konuşur.
Kafa karıştırır.
İnsanları da böler.
Bilerek mi yapıyor?
Yoksa öyle mi görüyor?
Doğrusu anlamakta zorlanıyorum.
Sis Dağı Yayla Şenlikleri’ne katılmış.
Davul-zurna ve kemençe eşliğinde yöresel kıyafetli kadın ve erkekleri birlikte horon teperken görünce duramamış.
Söz almış konuşmuş.
‘Kadınlı-erkekli horon haram’ demiş.
El ele tutuşmalarından elektriklenme olabileceğini söylemiş.
‘Günah ve haram’ diyerek sözlerini tamamlamış.
Sahiden günah mı haram mı horon oynamak?
Nerede yazıyor, bilemiyorum.
Bence günümüz dünyasında ne günah ne de haram.
Horona konsantre olan, elinden tutarak birlikte oynadığı arkadaşından elektriklenmez.
Elektrikleniyorsa; o insan sadece horonda değil, her yerde günah işler.
Haram işler yapar.
Müftümüz Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk ilginç biri.
Zaman zaman dikkat çekme adına mı bilemiyorum gündem oluşturuyor.
Söyledikleri tartışılıyor.
Ben de söylemlerine çok eleştiri getirenlerdenim.
Söylediklerini birçok kez eleştirdim.
Dine aykırı buldum.
Cevap dahi vermedi.
Hatırlayabildiğim şu ünlü Protokol Camii.
İslamiyette ayrımcılığın bulunmadığı, buna rağmen birilerine yaranmak için mi bilemem önermesi.
İhtiyaç bulunmamasına rağmen 15 bin kişilik cami yapımına önderlik yapması.
İsrafın dinimizce günah ve haram olduğunu bile bile o işte yer alması.
Oldu mu?
Okul yıkıp cami yapılması caiz mi?
Yöre halkının tepkilerine rağmen diretilmesine dinimiz cevaz verir mi?
Onu-bunu bilemem.
Din adamı olarak konuşanlar, kılı kırk yarmak zorundadır.
Hatalı söylemlerden uzak kalmalıdır.
Bence, kafa karıştırıp insanların dine bakışına şüphe eklemek horon oynamaktan çok daha büyük günah olur.
Her neyse; horon el ele oynandığı için günah ve haram olduğuna inanıyorsanız, kolbastı oynayın!
Ne dersiniz?