Üzerimde bayram baskısı var.
İyi şeyler yazmak istiyorum.
Bir hafta arayla gelen bayramların hazzını yaşamak ve iyi düşünmemiz lazım.
Evet, iyi düşünelim:
Mesela: Bu ülkenin 100 milyar $ tarımsal ihracatı olur mu?
Neden olmasın?
7-13 yıl arasında bir süreçte bunu başarmak mümkün.
Ülkesel hâsılada 48 milyar $ değil 200 milyar $ tarımsal hâsıla elde etmek de mümkün.
İşletme başına 22.000 $ değil, 100.000 $ pay almak mümkün.
Bütün bunlar hayal mi?
Değil.
Ütopya mı?
Evet.
Gerçekçi mi?
Yine evet.
O halde sorun nerede?
Gerçek olanı yani soyut olanı somut hale getirmekte.
Yani gerçeği, gerçeklik yapmakta.
Peki, nasıl olacak?
Dedim ya önce düşünerek;
Sonra hesaplarımızı kontrol ederek;
Sonra değerlerimizi ve avantajlarımızı değerli kılarak;
En sonunda ise dönüşmüş, değişmiş bir zihniyet ile yola çıkarak.
Düşünsel değişimi; ekonominin, sosyolojinin, psikolojinin ve fiziksel yapıların kurallarını doğru, yerinde, zamanında ve etkin kullanarak.
Un'u, yağ'da yakmayarak.
Glikoz şekeri kullanmayarak.
Sağlıklı helva yapıp sağlıklı helva yedirerek.
Yani şeker tadında bir tarımsal üretim yaparak;
Şeker gibi bayramları, şeker tadında yaşayarak;
Ramazan bayramınızı bu inanç içinde kutlayarak.
Bayramınız kutlu olsun.
İnananlar başarır.
Siz inanın yeter.