İşi bileceksin.
Gücü elde edeceksin.
Elde tutacaksın.
Her şeyden önce doğrunla, yanlışınla inandıracaksın.
Sevdireceksin.
Kazanmak için çalışacaksın.
Destekleneceksin.
Sevabınla, günahınla kabullendireceksin.
Hak-hukuk hak getirse de gücüne güç katacaksın.
Gerisi teferruat.
Recep Tayyip Erdoğan’daki başarı anahtarı bu olsa gerek.
Akıl almaz suçlamalara rağmen Sayın Erdoğan kazandı.
12. Cumhurbaşkanı oldu.
Hayırlı olsun.
Halkın dediği oldu.
Saygı göstermek zorundayız.
Recep Tayyip Erdoğan, bence bir bilen.
Nabza göre şerbet veriyor.
Kazanıyor.
Hem de haksız olsa da inandırıp kazanıyor.
Haliyle bileği bükülmüyor.
Şartlar eşit değildi.
Doğru.
Böylesi seçim mi olurmuş?
Tüm güçleri elinde tutarak seçime girmiş.
Devletin tüm imkanlarını kullanmış.
Halkı aldatmış.
Kazanmak için her şeyi mübah görmüş.
Doğru kabul edebiliriz.
Etik de bulmayabiliriz.
Sonuçta başarıyı elde ettiyse şapka çıkarılmalı.
Recep Tayyip Erdoğan’ın balkon konuşması yüreklere su serper türdendi.
İyi de hafızamızı bir yoklayıversek, her seçim sonrasındaki konuşmayı yaptı.
Samimi görünüp, ertesi günü unutuveriyor.
Söylediklerine ters düşüyor.
Yine ters düşer mi bilemem.
Bilebildiğim Ulu Önder Atatürk’ün koltuğuna oturan her kim olursa olsun değişime uğradığı.
Sayın Erdoğan uğrar mı?
Zaman gösterecek.
Bekleyip göreceğiz.